UPOTUDAK online Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Komitesi
TİKB yöneticilği suçlamasıyla uzun yıllar hapishanelerde kalan H.Selim Açar kitabında örgütlü sosyalist devrimciliğe ilk adımını attığı 1968’lerden başlayıp, 12 Eylül Askeri Faşist darbe sürecini, 2000 Hapishaneler saldırısını ve 2002’de yurt dışına çıkmak zorunda kalışını ve bu süreçte TDH’nın durumunu anlatıyor.
Kendi hayatını ise kitabının önsözünde şöyle özetliyor: “Karıncaya sormuşlar, “Yolculuk nereye” diye. “Hacca gidiyorum” demiş. Gülmüşler “Ohoo durmaksızın yürüyecek olsan bile ömrün yetmez oraya varmaya” diyerek vazgeçirmeye çalışmışlar. “Olsun” diye yanıtlamış karınca, “varamayacak olsam bile, yolunda ölmek de yeter bana.”
Sınıfsız- sömürüsüz bir dünyaya ulaşmak böyle bir hedefti benim için. Onbeş yaşında bir çocuktum bu yola çıktığımda. Bugün 64 yaşındayım. Bunun yaklaşık 16 yılı hapishanelerde geçti. 18 yaşıma 12 Mart döneminde İzmir Şirinyer Askeri Hapishanesi’nde bastım. 
Ve halâ, “bitmedi o kavga(m), sürüyor ve sürecek…” ısrarı içindeyim…”
1970 – 2000 ler arasında TDH’nın düştüğü hatalara ama yanı sıra verilen mücadelenin güzelliğine, ideallerin ve yaratılan değerlerin ne kadar büyük olduğuna dikkat çekti. Ancak fetişizmi ve putlaştırmayı da doğru bulmadığını, bu yaklaşımın TDH’ya zarar verdiğini söyledi.
Ardından soru cevap bölümüne geçildi. Katılımcılar düşüncelerini veya kendi görüşlerini de bildirirken, sık sık söyleşinin çok verimli geçtiğini de beyan ettiler ve söyleşi başarılı bir şekilde sona erdirildi.
Kaynak: Avrupa
