HAMBURG |01.04.2018| AfD’lilerin ‘‘Merkel derhal gitmeli’’ başlığı altında toplanmaları ve Hamburg’ta adeta bir pegida hareketi yaratma arzuları ile Pazartesi günleri eylem yapmaktalar. Polis ablukası arasında gelişen eylemleri ve anti-faşist hareketlerin buna yönelik karşı eylemlerini irdeleyelim. 8 Hafta önce başlatıldı AfD eylemleri.Bu birden olan bir eylem değildi. Almanya genel seçimleri süreci sonrası hükümet kurulamama durumu ile beraber başlandı. AfD’liler Pazartesi eylemlerini de tesadüfi bir gün olarak belirleyip yada ilk çalışma günü olarak görüp başlattığı eylem değildi. Burada tarihsel arka bir arka planla beraber yakın geçmişte ve halen sürdürülmek istenen Pegida hareketini canlandırma amacı da güdülmektedir.
AfD Eylemleri
Kış aylarında başlayan eylem ‘‘Merkel muss weg’’ ( Merkel derhal gitmeli) başlığı altında başlatıldı. Sayısal olarak en fazla 200 ırkçı AfD destekçisinin katıldığı eylemlerde Hamburg anti-faşistlerince protesto ediliyor ve karşı eylemle engelleniyor.Almanya’da genel seçimler sonrası koalisyon görüşmeleri devam ederken ortaya çıkan krizde ırkçı popülist AfD böylesi bir krizide kendine propaganda malzemesi olarak kullanıyor.Hamburg’ta merkezi yerlerde toplantı izni alan AfD taraftarları ilk olarak Jungsfenstieg daha sonra Gensemarkt bölgesinde en son olarak ta Dammtor bölgesinde toplanıyor. Hamburg’un işlek noktalarından olan bölgelerde anti-faşist eylemlerle engelleniyorlar. Bölge polis ablukası altında kalıyor. Irkçı fikirlerini sokak eylemleri ile başka bir kılıf altında gündemleştirmeye ve propagandasını yapmayı amaçlayarak eylemleri organize etti. Farklı şehirlerde (örneğin: München,Frankfurt,Berlin) de benzeri eylemler organize eden AfD’liler anti-faşistlerce protestolarla engellenerek istediği propagandayı sokakta sergileyemedi.Tabi ki bu durum şuana kadar ki somut eylemlerde göze çarpıyor. Önümüzde ki süreçte de bu ve benzeri sağcı eylemleri daha yoğun olarak Almanya gündeminde olaçağı öngörülüyor. Sokakta istenilen propaganda da yetersiz kalan AfD’liler sosyal medya ve basın yayın kurumları ile kendi ırkçı politikalarını geniş olarak yaymaya çalışıyor. Stream üzerinden yaptıkları canlı yayınlarla kendi politikalarını daha geniş kesime göstermektedirler. Hamburg’ta kış aylarında başlayan ve her Pazartesi günü organize edilen eylem bloke edilmekte. Polis ablukası içerisinde kalan AfD’liler kendi sokak eylemleri dışında Hamburg Parlamento Binası (Rathaus) içerisinde de toplantı yaptı. Yerel parlamento da yer alan AfD aldığı oyları koruma dışında savunularının doğruluğu üzerine göçmen karşıtı politikasını yaymayı hedeflemekte. Hamburg’ta AfD’lilerin ve ırkçı organizasyonların düzenlediği her eylem sokak yada salon eylemleri anti-faşistlerce güçlü şekilde protesto ediliyor. Son gerçekleşen eylemde yapılan duyuruda her Pazartesi günü gerçekleşen eylem iki haftada bir sefer düzenleneceği söylendi. Bu durum dışında Alman polisi tarafında ‘‘iyi şekilde korunan’’ AfD’liler düzenledikleri eylemler gününde şehir merkezi yoğun polis ablukası altında tutuluyor. Yer yer göz altıların ve saldırıların yaşandığı eylemlerde yine ulaşım araçları polislerce engelleniyor. Anti-faşistlerde eyleme yürüyerek gitmek üzere yola çıktığında da polis engellemeleri ve saldırılara maruz kalıyorlar. Bu durumda gerçekleşen AfD eylemlerinin amacı başka bir açıdanda ele alınması gerektiği görünüyor. Pegida hareketi göçmenlere karşı farklı organize edilen ırkçı yapılanmada her Pazartesi günü yepılmıştır. Pazartesi eylemleri adı altında Doğu Almanya’nın (DDR) bölgelerinde gerçekleşen eylemlerde olmuştu. Hitler faşizminin Kızıl Ordu tarafından yerle bir edildiği günden sonraları iki ayrı cumhuriyet olan Almanya’nın doğusu DDR (Almanya Demokratik Cumhuriyeti)’de ırkçılar ve sağcılar yine Pazartesi günleri eylemler başlatmıştı. Tarihsel olarak Pazartesi eylemleri Almanya’da ırkçılar tarafından özellikle kullanılan bir gün olarakta dikkat çekiyor.
ANTİ-FAŞİST Eylemler
Anti-faşist , anti-emperyalist mücadele yürüten kurumlarda Hamburg’ta yapılan eylemlere karşı duyarlılıkla alanları doldurdu. Bu eylemlere ilk olarak anti-faşist organizasyonlar özellikle yerli kurumlar karşı eylemle bloke etti. Ve ırkçı politikaların sokakta rahatça yaygınlaşmasını ortaya konan eylemlerle engelledi. Bu eylemlere Hamburg’ta faaliyet yürüten ATİK aktivistleri ve taraftarları da katılım sağlıyor. AfD’lilerin düzenlediği eyleme karşı harekete geçen anti-faşistler ‘‘Merkel muss weg ( Merkel derhal gitmeli)’’ kılıfı altında ırkçı ve göçmen karşıtı politikanın yaygınlaştırılmaması üzerine eylemlere karşı eylem koyarak sokakta binlerin buluştuğu eylemler organize edildi. Irkçı parti destekçilerini bir alanda sıkıştıran karşı eylemlerde yer yer polis saldırıları sonucu yaralanan ve göz altına alınanlar oldu. Buna karşın eylemlerin her Pazartesi’nden iki haftaya düşürülmesi AfD’lilerde ki katılımın düşüklüğü ve anti-faşistlerin daha kitlesel olarak karşı eylemler koymasının neticesinde gerçekleşti. Son gerçekleşen sokak eyleminde Dammtor bölgesinde yol bir süre anti-faşistlerce trafiğe kapatıldı. Polisle yaşanan arbede esnasında yaralananlar oldu. Yoğun polis ablukası bölgede dikkat çekti. Anti-faşistler karşı eylemi ağırlıklı olarak Hauptbahnhof (Merkez Tren İstasyonu)’da yürüyüşle gerçekleştiriyor. AfD eylemi olduğu gün Hamburg’un farklı noktalarından bir araya gelen anti-faşistler yürüyüşle Dammtor bölgesine geliyor.İlk başlarda sadece anti-faşist kurumların katıldığı karşı eylemlerde son iki eyleme farklı siyasi partilerde katılım sağladı. Die Linke (Sol Parti), Yeşiller , SPD (Sosyaldemokrat Parti Almanya ), DKP (Almanya Komünist Partisi) ve sendikal gruplarda katılım sağladılar. Eylemlerin önümüzdeki süreçte de devam edeceği aktarıldı. Eylemlerde gerçekleşen konuşmalarda sistem teşhir edilirken AfD’nin gerçek yüzünün bilindiği ve ırkçılığa izin verilmemesi gerektiği vurgulanıyor. Sloganlarda , döviz ,pankart ve konuşmalarda Almanya ‘da tarihten ders alınması gerektiği vurguları var.Irkçılık suçtur,AfD kapatılsın, AfD derhal gitmeli ve Mülteciler hoşgeldiniz, yazılamaları ve pankartları dikkat çekiyor. Hamburg’ta ırkçılıkla mücadele eden tanınmış kişilerin konuşmaları gerçekleşiyor.Nazilerin çıkardığı Mölln yangınında ailesini kaybeden Faruk Arslan’da AfD karşıtı bir yürüyüşe katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Sonuç Olarak
Almanya’da ve aslında Avrupa genelinde yükselişe geçen bir ırkçılık var. Bu politikaların önümüzdeki yansımalarında göçmenlere ve mültecilere yönelik kurulan yeni hükumette etkileri olacaktır. Gelişen ırkçılık büyük bir tehlike olarak emperyalist sistemin elinde halklara dayatılıyor. Pazartesi eylemleri ile kitlelere empoze edilmek istenen geçmiş ırkçılığı güncellemek ve saldırıları sıradanlaştırmaktır. NSU cinayetleri , Almanya’da ki kundaklama , gerçekleşen ırkçı saldırıların bilinen faillerinin ‘‘Tespit’’ edilemeyişi de bunların sistemli saldırılar olduğunu gösteriyor. Buna karşı örgütlenmek toplumsal mücadele içerisinde alanlarda olmak anti-faşist ve anti-emperyalistler için önemli bir noktadır. Anti-faşistler eylemlerin sonunda gelecek eyleme daha güçlü katılım sloganıyla ve Faşizme geçit yok sloganıyla eylemelerini sonlandırıyorlar.