MÜNİH | 22.07.2020 | Münih’te Politik Tutsaklar Davası için basın toplantısı yapıldı.
Münih TKP-ML davası için, 21.07.20 tarihinde, Münih DGB binasında basın toplantısı gerçekleştirildi. Yapılan basın toplantısına; ATİK, MLPD, Rote Hilfe, Ver-di Sendikası ve Münih TKP-ML davasında yargılanan Erhan Aktürk katıldılar.
Rote Hilfe moderatörlüğün de yapılan basın açıklamasında, ilk sözü ATİK temsilcisi aldı. ATİK temsilcisi yaptığı açıklamada, uzun süredir devam eden Münih Politik Tutsaklar Davasının başından günümüze kadar ATİK’in dost kurumlarla birlikte yürüttüğü çalışmalara ayrıntılı biçimde değindi. Yine bu davanın politik bir dava olduğunu ve alman devletinin bilinçli bir politik saldırı biçiminde devrimci ve demokrasi güçlerini kriminalize ettiğini belirterek 28 Temmuz Salı günü saat 10:00’da mahkeme önünde yapılacak miting için çağrı yaparak konuşmasını bitirdi.
Ardından konuşma sırası Erhan Aktürk’e verildi. Erhan Aktürk tüm katılımcıları selamladı. Müslüm Elma’nın da selam ve sevgilerini ileterek, yaptığı konuşmasında; Münih TKP-ML davasının 4 yıl 3 aydır devam ettiğini, Müslüm Elma’nın da 5 yıl 4 aydır tutuklu olarak yargılandığını söyleyerek, Münih Politik Tutsaklar Davasında, şimdiye kadar Almanya’da en uzun süreli tutukluluk halinin, anti-demokratik biçimde Müslüm Elmaya uygulandığını belirtti.
Yaptığı konuşmasının devamında; Pazartesi günü yapılan 233. Duruşmayla birlikte, tüm dava taraflarının son savunma ve son sözlerinin bittiğini ve 28 Temmuz (Salı) günü ana kararın okunacağını anlattı. Çıkacak olan kararın şimdiden belli olduğunu, bunu belirleyen etkenlerin başında, Almanya-Türkiye ekonomik, politik ilişkileri ile alman devletinin anti-komünist refleksi, verilecek kararda, önemli rol oynayacağını belirtti. Konuşmasını şöyle sürdürdü; ”Gerçek olan şu ki, yargılama süreci ceza hukukuna göre değil, politik bir yargılama süreci içerisinde geçmekte. Bundan dolayı da tüm dava sanıklarının cevapları da politik oldu. Bundan sonrada cevaplarımız politik olacaktır.” Ardından birlikte çalışmanın önemine değinerek, Müslüm Elma’nın da özgürlüğüne kavuşmasını isteyerek konuşmasını bitirdi.
Ver-di sendikası temsilcisi ise, bu dava için yürüttükleri kampanyaları anlattı. Ayrıca Banu Büyükavcı’nın sendika üyesi olduğu bundan dolayı da dönemin Adalet Bakanı Heiko Maas’a mektup gönderildiğini ve cevap alınamadığını belirtti.
MLPD temsilcisi de yapılan çalışmaları anlatırken bu davanın politik bir dava olduğunu, Almanya ve Türkiye devletinin arasındaki ilişkilerin belirleyici olduğunu anlattı. Ayrıca birlikte çalışma ve 28 Temmuz Salı günü yapılacak olan miting ve yürüyüşe çağrı yaparak konuşmasını bitirdi.
Rote Hilfe den moderatör yapılan konuşmaları kısaca toparlayarak, katılımcılara teşekkür ederek, basın toplantısını sonlandırdı.
Kaynak: Munich davasi