UPOTUDAK online Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Komitesi
ALMANYA|22.05.2018|Üç yılı aşkındır süren ve kamuoyunda „Münih Komünistler Davası“ olarak bilinen TKP/ML davası her ay olduğu gibi Mayıs ayında da örgütlenen bir mitingle sahiplenildi.
„18 Mayıs 1973 Amed Zindanlarından 18 Mayıs 2018 Münih Hapishanelerine Bu Dava Bizim“ şiarıyla gerçekleştirildi.
Örgütlenen miting devrim ve komünizm mücadelesinde ölümsüzleşen mayıs ayı şehitleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Leyla Qasım, Haki Karer, Dörtler ve İbrahim Kaypakkaya şahsında bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.
Konuşmalarda Mayıs ayının ezilenler ve direnenler cephesinden önemli bir rol oynadığı ve özgür bir dünya yaratma mücadelesinde bu uğurda ölümsüzleşenlerin ışığıyla aydınlatılması gerektiği sıkça vurgulandı. „Devrim şehitleri ölümsüzdür“ sloganları atıldıktan sonra ilk Konuşma HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan tarafından yapıldı. Başta Haki Karer ve İbrahim Kaypakkaya olmak üzere mayıs ayı şehitlerini anarak konuşmasına başlayan Aydoğan, „faşist AKP`nin Türkiye`de devrimci ve demokratlara uyguladığı baskı ve zulmün aynısını burada alman emperyalizmiyle ortaklaşarak uyguluyor“ dedi. „Yıllardır türkiye zindanlarında tutsak edilen ve bu tutsaklıkları burada da devam eden İbrahim`in yoldaşlarını derhal serbest bırakın“ diyerek konuşmasını sonlandırdı.
ATİK Eşbaşkanı : „Tüm politik tutsaklar serbest bırakılsın“
Hemen ardından üç yılı aşkın süredir birçok eylemin ve mahkeme önünde her ay süreklilik kazanan mitinglerin örgütleyicisi ATİK Konseyi adına Eşbaşkan`ın yaptığı konsumayla miting devam etti. Almanca, türkçe yaptığı konuşmada mitingin de tarihi olan 18 Mayıs`ta ölümsüzleşen ve devrim mücadelesinin en değerli mihenk taşlarından İbrahim Kaypakkayan`ın önemi ve anısından söz etti. „Onun ardılları olan Münih`lı Komünist tutsaklarla dayanışmamız hepsi serbest bırakılana kadar devam edecektir“ dedi. Alman emperyalizminin faşist TC ile olan işbirliğini teşhir eden Eşbaşkan „Devrimci tutsaklar serbest bırakılana kadar sokakları terk etmeyeceğiz“ dedi.
Konuşmaların ardından Sanatçı Hasan Sağlam sazıyla birlikte mayıs ayında ölümsüzleşenlere armağan ettiği marşlarını ve ezgilerini seslendirdi. Kaypakkaya`ya ithafen söylenen „18 Mayısı Unutmam“ seslendirilirken mitinge katılan tüm kitle bir koro şeklinde hep bir ağızdan eşlik etti ezgiye.
ATİK çatısı altında çalışmalarını yürüten gençlik örgütü YDG üç yılı aşkın bir süredir olduğu gibi mayıs ayında yapılan mahkemede de yine yerini aldı.
Yaptığı konuşmada şunları vurguladı: „Bulunduğumuz Bavyera eyaletinde tasarlanan bir yasayla devrimci ve demokratlara yönelik baskılar artacak. Fakat şu da bilinmelidir ki buna oranla direnişimiz de dayanışmamız da artacak. Kurumlarımızı ve mücadelemizi yasaklamalarına izin vermeyeceğiz. Bunun için biz gençler mücadele içerisinde gücümüzü birleştirip tek vücut olarak karşı koymalıyız.“
Mitingin sonunda Partizan geleneğinden gelen Yıldız Arslan tüm tutsakları sahiplenirken özellikle „Müslüm Elma bizim öğretmenimizdir“ diyerek başladı türkülerini seslendirmeye. Yine hep bir ağızdan söylenen türkülerin ardından „Freiheit für alle politischen Gefangenen“ sloganlarıyla miting sonlandırıldı.
Kaynak: Avrupa
