Münih Davası | 16.06.2020 | 10 devrimcinin Türkiye’nin talebi üzerine Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yapılan Almanya merkezli operasyonla tutuklanmasının üzerinden 5, mahkemenin başlamasının üzerinden ise 4 yıl geçti. Savcının Esas Hakkında Mütaala’yı okumasıyla birlikte dava süreci de sona doğru yaklaşmış oldu. Hukuksuz bir şekilde yargılanmak istenen devrimcilerin yargılanan değil de yargılayan tavır takınması nedeniyle karşı-devrimci burjuvazi tarafından istenildiği gibi ve hızlı bir şekilde sonuçlandırılamayan davanın başlamasının yıldönümünde farklı alanlarda, başta hala tutuklu olan Müslüm Elma adına, yargılan devrimcilerle dayanışma eylemleri gerçekleştirildi.
Den Haag – Bugün Almanya Konsolosluğu önünde Müslüm Elma ve politik tutsaklara özgürlük eylemi gerçekleştirildi.
DGB bileşenlerinin de destek verdiği eyleme ATİK adına eylemin anlamı üzerine yapılan konuşma sonrasında, Hollandaca açıklama okundu. Hazırlanan dosyanın Alman Konsolosu’nun yetkilisene verilerek gectiğimiz günlerde savcının Müslüm Elma için talep ettiği serbest bırakma talebinin neden mahkemece yerine getirilmediği sorusu soruldu.
Eylem çoskulu sloganların ardından sonlandrıldı.
Strasbourg – Kamuoyunda “Münih Komünistler Davası” olarak bilinen davanın yıldönümünde gerçekleştirilen eylemlerden bir tanesi de Fransa’nın Strasbourg kentinde bulunan Almanya Konsolosluğu önünde gerçekleştirildi. “Müslüm Elma’ya Özgürlük” pankartının açıldığı eylemde sık sık Elma’nın serbest bırakılmasına ilişkin Fransızca ve Almanca sloganlar atıldı. Konsolosluktan bir kişi ile yapılan görüşmede Elma’nın durumuna ilişkin bilgi verilerek, bir an önce serbest bırakılması gerektiği söylendi.
Viyana – ATİK Avusturya Taraftarları’nın çağrısı eşliğinde, eyleme Demokratik Güç Birliği bileşenleri ve Avusturyalı bazı yapılar katıldı. Beklenenin üzerinde kalabalık bir kitlenin katılımıyla gerçekleştirilen eylem okunan Almanca ağırlıklı bildiriler, yapılan konuşmalar ve çoşkulu sloganlarla devam etti.
Alman Konsolosluğu karşısında gerçekleştirilen eylem, yapıların flamaları, dövizler ve Müslüm Elma’nın fotoğrafının bulunduğu pankartla reklendirildi. Politik tutsakları temsilen Georg Abdallah, Ahmet Saadat, Dr. Saibaba ve Gonzalo’nun da fotoğraflarının taşındığı mitig, önümüzdeki dönemde değişik konuları içeren, organizesi planlanmış pratik etkinliklerin duyurusu ve katılan kitleye teşekkür konuşmalarıyla sonlandırıldı.
Hamburg – ATİF Hamburg’un düzenlediği eylem Merkez Tren İstasyonunda saat 18’de başladı. 5 yıldan fazla bir süredir tutsaklığı devam eden Müslüm Elma’ya Özgürlük pankartı ile duruşmalara dayanak olan yasa maddesini teşhir eden pankartlar açıldı.
Saat 18’de açılış konuşmasıyla başlayan eyleme ATİF Hamburg faaliyetçilerinin yanı sıra Proleterya Gençliği Hamburg ( Proletarische Jugend Hamburg ) , MLPD , AGİF , ADHK gibi demokratik kitle örgütleri ile siyasi parti katıldı. Ayrıca eyleme Die Linke Hamburg parlamentosu milletvekili Metin Kaya’da katılarak bir konuşma gerçekleştirdi. Metin Kaya dışında da MLPD temsilcisi konuşma yaparak hukuksuzlukla sürdürülen mahkemeyi teşhir ettiler.Müslüm Elma’nın mücadelesi ve Türkiye’de yaşadığı faşist baskılar , tutsaklıklara ilişkin bilgilendirme yapıldı.
Eylemde ATİK bildirisi de okunarak konu hakkında Hamburglular bilgilendirildi. Grup Cemre üyelerinin müzik dinletisi ile destekledikleri eylem çalınan marşlar ve sloganlarla sonlandırıldı.
Hannover – ATİF Hannover, YDG, Yeni Kadın, DİDF Hannover, Fed-dem, Rote Hilfe, MLPD’nin imzacısı olduğu, Sol Parti ve Frauenverband Courage’ın destek verdiği miting 16 Haziran Saat 18.00’de Steintor Meydanı’nda başladı.
Müslüm Elma, İsmail Yılmaz ve Hindistan’da tutsak edilen Dr. Saibaba şahsında tüm politik ve hasta tutsaklar için onlarca kişi bir araya geldi. Katılan tüm kurumlar adına birer temsilci konuşma yaptı. Yapılan konuşmaların ortak yanı ise “tüm dünyada, devrimcilere ve komünistlere uygulanan politikaların aynı olduğu” idi. Konuşmalarda yine, devrimci tutsaklara yönelik uygulanan bu politikaları boşa çıkarmak ve sömürücü kapitalist sisteme karşı birlikte ortak mücadele vermenin önemi vurgulandı. ATİF Hannover adına konuşma yapan temsilci, Müslüm Elma’nın yanı sıra Türkiye’de tutsak edilen Selahattin Demirtaş ve yurtdışı yasağı alan Turgut Öker için de dayanışma mesajı gönderdi. Konuşmasında, Kürt ulusuna yönelik uygulanan askeri ve siyasi operasyonlara karşı devrimci tavrı her alanda sergilemenin öneminden bahsetti. Yine devletin Alevisi olmayı reddeden Turgut Öker’in yanlız olmadığını vurguladı.
Sık sık ” Freiheit für Müslüm Elma”, Freiheit für alle politische Gefangenen ” sloganları atıldı.
Yaklaşık bir buçuk saat süren miting alkışlar ile sona erdi.
Duisburg – Kitle ATİK’in çağrısıyla saat 17:30 da Duisburg şehir merkezinde bir araya geldi. Politik tutsaklara özgürlük sloganlarının atıldığı mitingde Müslüm Elma’ya özgürlük dövizleri taşındı. Yoğun bildiri dağıtımının yapıldığı mitingde München Davası’na dair sesli bilgilendirme yapıldı. Eyleme katılan İG-METAL, AGİF, DKTM ve MLPD temsilcileri günün anlam ve önemine dair birer konuşma yaptılar.
Berlin – Berlin’deki miting, Kotbusser Tor Meydanı’nda düzenlendi. ATİF Berlin’in çağrısını yaptığı miting eylemine bir çok demokratik, devrimci kurum katıldı. Saat 18:00’de yapılan eyleme Partizan, AGİF, ADHK, Halk Cephesi, Navdem ve diğer Kürt Ulusal Özgürlük Kurumları katılarak devrimci dayanışmanın en güzel örneğini sergilediler.
Eylem sırasında ATİK adına söz alan konuşmacı şunlara vurgu yaptı:
”Almanya’nın tarihi açısından son on yılların en büyük siyasi davası olma özelliği taşıyan Münih Komünistler Davası’nda sona gelmiş bulunuyoruz. Beş yılı aşkın süredir tutsak bulunan Müslüm Elma’nın tutukluluğunun hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Müslüm Elma politik düşüncelerinden dolayı Türkiye’de yıllarca cezaevinde kalmış ve bugün de yine politik düşüncelerinden dolayı Almanya’da tutukludur. Türk gizli servisinin (MİT) Alman güvenlik güçlerine verdiği bilgiler ve belgeler doğrultusunda tutuklanan Müslüm Elma’ın yargılanması insan hak ve özgürlüklerine aykırı bir tutumdur. Müslüm Elma ve diğer 9 devrimcinin yargılanma süreci, sadece Federal Adalet Bakanlığı’nın vermiş olduğu izin sayesinde başlatılmıştır. Almanya’nın bu kararı faşist TC ile dış politikadaki kirli pazarlıkları ve çıkarları açısından kritik önem taşıyan politik bir karardır.
Ayrıca Alman Devleti bu süreçte, 1956’da Federal Almanya Mahkemesi tarafından verilen KPD’nin yasaklanması kararına dayanarak, tüm komünist/devrimci faaliyetleri suç kapsamında ele almayı amaçlamaktadır. Yine bu davayı emsal gösterip anti-faşist, devrimci her türlü faaliyeti suç kabul edip, bu faaliyetleri yürütenleri hapsetmek ve eğer Alman vatandaşı değilse sınır dışı etmeyi amaçlamaktadır.
Alman Devleti bu pratiği ile bir kez daha Avrupa’da yaşayan Türkiyeli devrimcilere yönelik baskıcı ve yasakçı politikalarını ortaya koymuştur. Bizler Alman Devleti’nin baskı politikalarını kabul etmiyor, her alanda buna karşı mücadelemizi yükselterek cevap veriyoruz. Münih Politik Tutsaklar Davasi’nın dördüncü yıldönümünde herkesi meydanlara ve Alman Devleti’nin bu tutumunu protesto etmeye çağırıyoruz.”
Münih – Mahkeme salonu önünde düzenlenen miting saat 12 itibari ile başladı.
ATİK tarafından birçok devrimci ve demokrat kurumun desteği ve katılımı ile düzenlenen miting tüm katılımcıların selamlanması ve devrimci mücadelenin meşruluğu vurgusu ile başladı. İlk sözü ATİK Eş Başkanı Süleyman Gürcan alırken davanın birçok skandala imza attığını ve Türk istihbaratı tarafından sözde bilgiler ve kanıtlar ile birlikte alman Adalet Bakanlığı’nın izni ile başladığını belirtti. Gürcan, Alman Devleti’nin tüm devrimci faaliyetleri ‘’suç’’ kapsamında ele almayı amaçladığına vurgu yaptı.
Yaklaşık 150 kişilik bir katılımla kötü hava şartlarına rağmen devrimci dayanışma gereği katılım sağlayan kurumlardan Enternasyonalist Birlik, AvEG-Kon, ADHK, SYKP, Rote Hilfe, Kurdistan Solidarität, TJK-E, MLPD, Zukunft Erkämpfen ve Avrupa Devrimci Demokrat Komün İnisiyatifi adına temsilciler söz hakkı aldı. Diyarbakır Zindanlarından Münih’e uzanan mücadele ruhu selamlanırken Müslüm Elma’nın bir an önce tahliye edilmesi gerektiği vurgulandı.
Mitingde Onur Olgun ve Lukas tarafından marşlar ve türküler seslendirilirken miting ‘‘Yaşasın Devrimci Dayanışma‘‘ sloganı ile sonlandırıldı.
Zürih – Avrupa’nın bir çok ülkesinde olduğu gibi, Münih komünistler davasıyla dayanışma eylemlerinden biri de ATİK İsviçre Komitesinin çağrısı ile Zürih’te gerçekleşti. Mahkemelerin dördüncü yılında 16 Haziran günü Stauffacher Meydanı’nda gün boyu bilgilendirme standı açıldı, bildiri dağıtımı yapıldı.
Gün sonunda İGİF, İDHF, SKB, Devrimci Cephe ve ESU’ nun katılımıyla devam eden eylem basın açıklaması ile sonlandırıldı.
Gelsenkirchen – Gelsenkirchen’de Münih Politik Tutsaklar Davası ile Dayanışma Eylemi gerçekleştirildi. Grup Yorum’un ‘’Gel ki Şafaklar Tutuşsun’’ parçası ile açılan mitingde MLPD Başkanı Gabi Fechtner sanıkların beraat etmesi gerektiğini vurguladı. Dava’da yargılanan devrimcilerin isimlerini tek tek okuyan Fechtner devrimci selamlarını iletti. Özgür yarınlara olan inançları ve fikirleri yüzünden tutsak edildiklerini belirtti. Savcılığın davada TKP-ML’nin kriminalize edilmeye çalışılması ile birlikte genel olarak devrimci düşünce sahipleri ve Marksist-Leninistlere yönelik karalama çalışmaları olduğu bir kez daha konuşmalar ile birlikte vurgulandı.
ICOR’un Genel Koordinatörü Monika Gärtner-Engel ise yaptığı konuşmada enternasyonal dayanışmanın ve özgür toplumların yaratılması düşüncesi ile ortak mücadelenin önemini vurgulamasının ardından miting, dayanışma marşları ile birlikte sonlandırıldı.
Mannheim – ATİF (Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu) tarafından örgütlenen eylem Interbündnis Rhein-Main, ADHF (Almanya Demokratik Haklar Federasyonu), AGİF (Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu), MLPD (Marksist-Leninist Partisi Almanya), ADDKİ (Avrupa Devrimci Demokratik Komün İnisiyatifi), NAV-dem, Yeni Kadın ve YDG (Yeni Demokratik Gençlik) tarafından desteklendi. Münih Politik Tutsaklar Davası’nın 4. Yıldönümü vesilesiyle, Dünya’nın her yanında politik düşünceleri ve devrimci faaliyetlerinden kaynaklı tutsak bulunan tüm politik tutsaklarla dayanışmayı yükseltmek ve tutsakların durumunu dile getirmek için yan yana geldi kitle.
İki gün önce Irak Kürdistanı’nda yer alan Mahmur Kampı’nın çevresi ve Şengal’e yönelik Türk savaş uçakları ile hava saldırısı gerçekleşti. Eylemin içeriğinin önemli bir gündemi de bu oldu.
Açılış konuşmasının ardından, ATİK’in (Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu) Münih Komünistler Davasına ilişkin son dayanışma mesajı okundu. Kürt Toplum Merkezi adına yapılan konuşmada Irak Kürdistanı’na yönelik yapılan saldırı kınandı ve bu saldırıya karşı halkının duyarlılığına vurgu yapıldı. Ardından MLPD’nin konuşmasında Münih’te gerçekleşen anti-demokratik davanın, sadece orada bulunan 10 kişiye yönelik olmadığını, tüm komünistlere ve devrimcilere yönelik bir saldırı olduğu söylendi. Her daim dayanışmalarını yükselteceklerini dile getirdi. DIE LINKE adına Roland Schuster da konuşmacı olarak eyleme katkı sundu. Anti-faşist faaliyetinin kriminalize edildiği ve baskılarının kendisini hem hapishanelerde hem de Kürdistan’a yönelik saldırılarda gösterdiğini vurguladı. Sözlerini ‘Kürdistan’da katliamlara son verin’, ‘Yaşasın enternasyonal dayanışma’ sloganları ile bitirdi. SKB (Sosyalist Kadınlar Birliği) adına yapılan konuşmada tüm saldırıların faturasını en ağır kadınların ödediği ve politik tutsaklar için yapılan önemli eylemleri selamladıkları söylendi.
Naciye Yılmaz: ‘İsmail Yılmaz ve tüm politik tutsaklarla dayanışmayı yükseltelim’
Konuşmacıların arasında belirli politik tutsaklar hakkında kısa bilgiler okundu. İspanya’da tutsak bulunan devrimci militan Maria Jose Banos Andujar’ın güncel sağlık durumu hakkında bilgi verildi ve herkesin dayanışmasını yükseltmesi gerektiği söylendi. Aynı zamanda Fransa’da 36 yıla aşkın tutsak bulunan Georges İbrahim Abdallah’ya dikkat çekildi. AGİF adına yapılan konuşmada 2006’dan bu yana Türkiye’de tutsak bulunan alman vatandaşı Erdener Demirel’in durumuna dikkat çekerken, Almanya Hükümetine Demireli evine geri getirmesi gerektiği talebinde bulundu. AGİF’in konuşmasının ardından 16 yıldır Türkiye’de tutsak bulunan 66 yaşındaki İsmail Yılmaz’a dikkat çekildi. Yaşadığı sağlık sorunlarına rağmen, Covid-19-Pandemisi sürecinde bile serbest bırakılmadığı kınandı. İsmail Yılmaz’ın eşi Naciye Yılmaz yaptığı konuşmada herkesi dayanışmayı yükseltmeye çağırdı.
Mitinge ‘Dünyanın dört yanında düşüncelerinden kaynaklı tutsak bulunanların ismini saymak mümkün olmayacak belki. Fakat Gülten Kışanak, Selahattin Demirtaş, Ebru Timtik, İsmail Yılmaz, Maria Jose, Musa Aşoğlu ve Müslüm Elma şahsında tüm politik ve devrimci tutsakların mücadelesini selamlıyor, dayanışmamızı her zaman yükelteceğimizi söylüyoruz. Tüm politik tutsaklara özgürlük!’ sözleriyle devam edildi.
Farklı dillerden marş ve türkülerin seslendirdiği müzik programın ardından MLPD’nin gençlik örgütü olan Rebell konuşmasını gerçekleştirdi. Baskı ve sömürü sistemi ezilenlere ve buna karşı mücadele edenlere dünyanın dört yanında karşı geldiğini söyledi. ‘Anti-komünizme, faşizme ve ırkçılığa fırsat verme’ şiarı ile Münih’te 10 Komüniste karşı gerçekleşen dava kınandı. Tam da bu düşünce Hanau’da 10 kişinin katledilmesine ve Kürdistan’ın bombalanmasına yol açtığına vurgu yapıldı.
Yaklaşık 250 kişinin katıldığı miting herkese teşekkür ederek ve dayanışmanın sonuna kadar devam edeceği vurgulanarak sona erdi.
Kaynak: Munich davasi