Haber Merkezi|16.05.2020| Münih eyalet yüksek mahkemesinde 4 yılı aşkındır devam eden, TKP/ML davası; uzun bir aradan sonra, 11 Mayıs Salı günü yeniden başladı. Son olarak, 10 Mart tarihinde yapılan 214. Duruşmayla birlikte, ortaya çıkan Korona-virüsü nedeniyle ertelenmişti.
Bu süreçte mahkeme heyeti Müslüm Elma’nın dava dosyasını ayırarak yalnız yargılamak istemişti. Avukatların bu duruma itiraz etmeleri ve kamuoyuna bunun yansımasından sonra mahkeme heyeti Müslüm Elma’nın sağlık durumunun Korona-virüsü sürecinde mahkemeye gelmesine elverişli olup olmadığına dair iki defa bilir kişi heyeti atamıştı. Avukatları buna da itiraz edince, davanın toplu görülmesine devam edildi.
Dava 215. Oturumla Yeniden Başladı
11 Mayıs Salı günün yeniden başlayan 215. Oturum ile birlikte; duruşma salonda Korona-virüsü pandemisi tedbirleri çerçevesinde, birçok yeni değişikliler yapılmış durumda. Yapılan yeni değişiklikler şöyle; duruşma salonunda sosyal mesafenin korunması için, oturma düzeni değiştirilmiş. Salonda bulunan herkesin arasına (yargıçlarda dahil) camdan duvar konulmuş ve duruşma salonu içinde herkese (yargıçlarda dahil) maske takma zorunluluğu getirilen yeni tedbirlerin arasındadır. Diğer bir tedbir ise, mahkeme salonunda bulunan izleyiciler bölümüne duruşmalarda yalnızca, 6 basın mensubu ve 7 izleyicinin alınacağıdır.
Savunma Avukatları Dilekçeler Sundu
Tüm bunların dışında, 11 Mayıs Salı günü başlayan duruşmada; Müslüm Elma’nın Avukatı DR. Antonia v.d. Behrens hazırladığı itiraz dilekçelerini sundu. Birinci dilekçe; Müslüm Elma’nın tüm yazışmaları, mahkeme kararı olmadan bir hâkim tarafından sürekli kontrol edildiği için verilen dilekçe. İkincisi; Korona-virüsü nedeniyle, duruşmalara ara verilmesi. Üçüncü dilekçe ise; Korona-virüsünden dolayı, Müslüm Elma için mahkeme heyetinin atadığı yeni avukatın ret edilmesi. Dördüncü dilekçe; BKA çevirmeni olarak çalışan Füsun Ateşlioğlu’nun yaptığı çevirilerdeki yanlışlar üzerine sunuldu.
Avukat Roland Meister ise, davanın hepten düşürülmesine ilişkin bir dilekçe sundu. Avukat Marvin Hegermann ise, Fransa devletinin 2005 yılında, Almanya devletine verdiği TKP/ML belgelerine karşı itiraz dilekçesini sundu. Avukat Yener Sözen’de verdiği dilekçede Türkiye’de demokrasi, TC devletinin Alevilere, Kürtlere, devrimci ve sosyalistlere yönelik baskıcı politikalarını, AABF eski başkanı ve HDP eski millet vekili Turgut Öker’in maruz kaldığı anti-demokratik uygulamalara değindi. Ayrıca İbrahim Kaypakkaya’nın TC devletinin anti-demokratik ve inkârcı politikalarına karşı, Kürt ulusunun kendi kaderinin tayin hakkını savunarak, Türkiye devrimci hareketine önemli bir katkı yaptığını dilekçesinde vurgulayarak genişçe anlattı. Ardından mahkeme heyeti 18 Mayıs Pazartesi duruşma başlamak üzere, oturumu kapattı.
Müslüm Elma’nın Tutukluluğundan Israr
Korona-virüsü nedeniyle, çıkarılan yeni yasayla birlikte, yargılamaya uzun bir süreliğine ara verilebilecek şekilde değiştirildi. Fakat mahkeme heyeti bu durumu göz ardı ediyor. Çünkü; davanın daha da uzaması demek, 5 yılı aşkın süredir, tutuklu yargılanan Müslüm Elma’nın yasa gereği tutukluluğuna son verilmesi gerekiyor. Mahkeme heyeti bu durumu önlemek için başta Müslüm Elma olmak üzere, diğer tüm katılımcıların sağlık durumunu risk altında bırakarak, duruşmayı başlatmış bulunuyor. Bu anlamda mahkeme heyeti, bedeli ne olursa olsun, Müslüm Elma’nın tutukluluğundan ısrarcı davranmaktadır. Özellikle Müslüm Elma Türkiye’de uzun yıllar kötü koşullar içerisinde, kaldığı hapishanelerde gördüğü ağır işkencelerden dolayı, ciddi sağlık sorunları mevcuttur. Mahkeme heyeti tüm bunları görerek ve bilerek, çağın pandemisi olan Korona-virüsü günlerinde, Müslüm Elmanın yaşam hakkını doğrudan tehlike altında tutuyor.
UPOTUDAK’dan Çağrı: Müslüm Elma Serbest Bırakılsın
Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Komitesi (UPOTUDAK) Müslüm Elma’nın serbeste bırakılması için yeniden bir kampanya başlattı.
UPOTUDAK Yaptığı çağrıda: Müslüm Elma, politik düşüncelerinden dolayı Türkiye’de yıllarca cezaevinde kaldı. Aynı şekilde bugün de politik düşüncelerinden dolayı Almanya’da tutukludur. Hakkındaki iddiaların çıkış noktasını, Türk güvenlik güçlerinin Alman güvenlik güçlerine ilettiği bilgiler oluşturmaktadır. Bu bilgileri veren ve imzalayan polis memurlarının kendileri belgeler üzerinde tahrifat yapmaktan dolayı Türkiye’de tutukluyken, onların verdiği bu belgelere dayanarak Müslüm Elma’nın yargılanması insan hak ve özgürlüklerine aykırı bir tutumdur.
Müslüm Elma’nın tutuklu olmasının tamamen onun politik kimliğinden kaynaklı olduğu, uzun zamandır devam eden dava sürecinde defalarca açığa çıkmıştır. Müslüm Elma’nın özgürlüğüne kavuşması için Münih Eyalet Yüksek Mahkemesine ([email protected]) yada Federal Adalet Bakanlığına ([email protected]) dilekçeler yazarak protesto etmeye çağırıyoruz.
Kaynak: Avrupa