15 Nisan tarihinde Avrupa’da başlayan ve diğer birçok ülkeye sıçrayan operasyon kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan ATİK aktivistleri tutuklu bulundukları hapishaneden bir mektup gönderdiler.
Bizler Almanya polisinin talimatıyla Yunan polisi tarafından 15/04 ve 18/04 tarihinde gözaltına alınıp, ardından tutuklanıp Koridallos Cezaevi’ne konan Türkiyeli politik tutsaklarız. Almanya merkezli olan ve TKP/ML’ye üye olduğumuz iddiasıyla yapılan operasyon kapsamında tutuklandık. Almanya, Fransa, İsviçre ve burada tutuklanan bizlerin yürüttüğü politik çalışmaların tümü terör kapsamına sokulmak ve bizler de bu kapsamda terörist ilan edilmek isteniyoruz. Alman polisinin delil olarak dosyaya koyduğu faaliyetler ATİK (Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu) bünyesinde yapılan demokratik çalışmalardır. 1986 tarihinde kurulan ATİK’in, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde onlarca örgütü bulunmaktadır. Almanya başta olmak üzere mevcut derneklerin tümü yasaldır. Yürüttüğü çalışmalar meşru ve haklıdır. Kaldı ki; göçmen emekçilerin ve ezilenlerin uğradığı saldırı ve baskılara karşı çıkmak dünyanın hiçbir yerinde terör eylemi ve faaliyeti olarak kabul edilemez. Bu faaliyeti yürütenler de terörist olamaz.
Faşist Türk devleti, düşüncelerimiz ve politik inançlarımızı “terörizm” olarak yaftalamaktadır. Politik özgürlüklerimiz tümüyle elimizden alınmıştır. Bu sebepten onlarca yıl hapis yatma, işkence ve hatta öldürülme riski ile karşı karşıyayız. Türk devlet zihniyeti şimdi Avrupa’nın birçok ülkesi tarafından bizlere karşı kullanılacak şekilde ödünç alınmak istenmektedir. ATİK operasyonu, bu zihniyetin ürünüdür. Politik faaliyetlerimiz ve düşüncelerimiz, şimdi de Avrupa “demokrasi”si tarafından “terörizm” olarak görülmektedir. Evlerimiz basılmakta, gözaltında tutulmakta ve tutuklanarak hapislere kapatılmaktayız. Politik özgürlüğümüz elimizden alınmaktadır. Hiçbir Avrupa ülkesinin yasalarını çiğnemekle suçlanmamamıza rağmen tutuklanıyor, terörist olarak suçlanıyoruz.
Savaşları yaratan ve destekleyenler milyonlarca insanın ölümüne ortak olanlar, binlerce mültecinin “umut yollarında” hayatlarının sona ermesine neden olanlar Avrupa’nın yoksul halklarına ekonomik savaşlar açarak, yoksulluğa, işsizliğe, sefalete mahkûm edenlere karşı mücadele edenlerin ne düşünceleri ne de faaliyetleri terörizmdir.
Tüm Yunan emekçilerini, demokrat, ilerici ve devrimcileri bu kabul edilemez durum karşısında duyarlılığa çağırıyoruz.
İltica talebimiz bir an önce kabul edilsin, özgürlüğümüz sağlansın!
Koridallos Cezaevi-3 Mayıs 2015″