İzlanda’da pek çok İzlandalı ve göçmen kadın, ülke genelinde cinsiyet ayrımına dayalı ücret eşitsizliğine dikkat çekmek için saat 14.38’te iş bırakacaklarını açıkladı.
Sendika ve kadın örgütleri saat 14.38’te kadınları iş yerlerini terk etmeye çağırdı. Kadınlar İzlanda’da toplumsal cinsiyete dayalı ücret eşitsizliğini protesto etmek üzere, 15.15’te de miting programının başlayacağı Reykjavik’in Austurvöllur meydanında bir araya gelecek. Öte yandan benzer protestolar ülke genelinde; diğer illerde de gerçekleştirilecek. Zamanlama olarak 14.38 ise özellikle belirlenmiş: Erkeklerin aldığı ücretlerle kıyaslandığında ortaya çıkan eşitsizlik, kadınların her gün saat 14.38’den sonra ücret almadan çalışıyor olması anlamına geliyor.
Eşit ücret için mücadele ise henüz sonlanacak gibi görünmüyor: Geçtiğimiz on yılda İrlanda’daki gidişat temel alınırsa -görünen o ki- toplumsal cinsiyete dayalı ücret eşitsizliğini ortadan kaldırmak 52 yıl alacak.
Bugün gerçekleştirilecek iş bırakma eyleminde ise eşit işe eşit ücret talep edilecek.
İzlanda’da kadınların iş bırakma eylemi ise ilk olarak 24 Ekim 1975’te gerçekleştirildi. Bu ilk tarihte, İzlanda’da on binlerce kadın Reykjavik şehir merkezinde bir araya gelerek kadının, toplumda belirleyici olan rolüne dikkat çekmek; ses getirmek için iş bıraktı. Bu eylemin ikincisi ise, Ulusal Radyo ve Televizyon Servisi RUV’nin kayıtlarına göre 24 Ekim 2005’te gerçekleşti. Karşı cinsiyetten çalışanlarla kıyaslandığında; ücret eşitsizliğinin oluştuğu dakikada – yani ücret eşitsizliğinin başladığı saat dilimi üzerinden greve gidildi: 14.08’te. 2008 yılında ise bu saat 14.25’e çekildi. Ücret eşitsizliğindeki gidişat ve geçtiğimiz on yıl esas alındığında ise kadınlar cinsiyet temelli ücret eşitliği kazanımı konusunda, bir yıl içerisinde üç dakikadan da az bir süre eşitlenebilmiş! Bu şekilde devam ederse ve hükümete bırakılırsa, 2068 yılında ancak cinsiyete dayalı ücretler eşitlenmiş olacak! Tabii eğer farklı bir düzenlemeye gidilmezse.
İzlanda Emek Konfederasyonu ASİ‘nin başkanı Gylfi Arnbjörnsson, RUV’a verdiği demeçte ise, 60 yıldan bu yana İzlanda’da cinsiyete dayalı ayrımcılığın kağıt üzerinde ‘yasak’ olduğuna dikkat çekti. Ücretlendirmeye dayalı sözleşmeler, söz gelimi iş alanların ve eğitim durumuna göre belirleniyor. Gelgelelim, üretim cinsiyete dayalı bir eşitsizlikle var oluyor.
Gylfi ise, bir eşitlik talebiyle, kimsenin 50 yıllık bir bekleyiş içerisinde durumu kabul etmek zorunda olmadığını ifade ediyor. “Toplumsal cinsiyete ya da başka türlü bir eşitsizliğe dayalı olması bir şey değiştirmez. Bunu 50 yıl içerisinde düzelteceğiz demek kabul edilemez. Bu bir ömür süresidir.”
Kaynak: Avrupa