UPOTUDAK online Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Komitesi
19.10.2019 Cumartesi günü saat 18:00’da başlayan etkinliğin açılışı sunucu tarafından yapılan konuşma ve 1 dakikalık saygı duruşuyla gerçekleşti. Yapılan açılış konuşmasında Avrupa’da ve dünyada gelişen ırkçılığın ve faşizmin nedenleri, ırkçıların-faşistlerin kimi ülkelerdeki durumları, Avrupa’da yaşayan göçmenlere ırkçı politikaların yansımaları aktarıldı. Devamında Kemalist-faşist diktatörlüğün Rojava’yı işgal etmeye yönelik saldırıları ve nedenlerine kısaca değinildi. Son olarak “20 yıl önce 12 Ekim’de evinin önünde vurularak öldürülen anti-faşist Björn Söderberg’in ırkçılara karşı cesurca mücadele etmesi ve onları teşhir etmesi hepimize ırkçılığa ve faşizme karşı mücadelede örnek olmalıdır.“ denilerek ilk konuşmacı olan ATİK Eşbaşkanı kürsüye davet edildi.
Konuşmasına Rojava’daki işgal ve direnişe dair başlayarak ATİK’in perspektifini sunan eşbaşkan, herkesi yapılan yürüyüş ve mitinglerde yer almaya ve faşizmin işgal saldırılarına karşı dayanışmayı büyütmeye çağırdı. Konuşmasının devamında Avrupa’da gelişen ırkçılığın ve faşizmin tarihsel gelişimini, günümüzdeki temel politik dayanaklarını, kapitalizmin içinde bulunduğu sorunları ve bunların ırkçı politikalar üzerinden kitlelere yansıma biçimini anlatarak sürdürdü. Her alanda ırkçılığa karşı mücadele etmenin, ırkçılığa karşı yerel ve göçmen kurumlarla dayanışmayı büyütmenin zorunluluğuna işaret etti. Son olarak da böylesi etkinliklerin devam etmesi, farklı biçimlerde daha geniş kesimlerle yapılması gerektiğine de vurgu yaparak konuşmasını sonlandırdı.
ATİK Eşbaşkanı’nın konuşmasını bitirmesiyle birlikte sahneye uzun süredir ATİK bünyesinde sanatsal çalışmalarını sürdüren devrimci müziğin son yıllardaki tanınmış grubu olan Grup Umuda Haykırış çıktı. Hem Susma adlı albümünden çalıp söyledikleri havalarla hem de devrimci müziğin bilinen marşlarından hazırladığı repertuvarla ve sona doğru da çektirdiği halaylarla Grup Umuda Haykırış, kitleyi coşturmasını bildi.
Grup Umuda Haykırış’ın ardından verilen 15 dakikalık aranın sona ermesiyle kürsüye konuşmacı olarak katılan HDP Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen davet edildi. Konuşmasında devrimci saflarda artan yozlaşmanın, mücadeleye yabancılaşmanın ve politik değişimlerin bir an önce tasfiye edilmesi, tersine faşizme ve kapitalizme karşı dayanışmanın ve kararlılığın mücadele ederek büyütülmesi gerektiğini belirtti.
HDP Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen’in ardından misafir konuşmacı olarak Göteborg Kürt Toplum Merkezi adına kısa bir konuşma gerçekleştirildi. Etkinliği selamlayan temsilci, Rojava’daki işgale karşı direnişin büyütülmesi ve dayanışmanın önemine değindi. Denizlerin, Mahirlerin, Mazlumların hayal ettiği sınırsız toplumların Rojava’da hayat bulduğunu belirterek konuşmasını sonlandırdı.
GKTM temsilcisinin konuşmasını sonuçlandırmasıyla kürsüye bir diğer misafir konuşmacı olan İsveç Alevi Federasyonu Eşbaşkanı ve Avrupa Alevi Kadınlar Birliği Genel Başkanı davet edildi. ATİK’in İsveç’te ırkçılığın arttığı ve güncel bir sorun olduğu dönemde böylesi bir etkinliği gerçekleştirmesini çok anlamlı bulan eşbaşkan, İsveç’te %2 civarında olan ırkçı oyların radikal İslam’ın gelişmesiyle birlikte arttığı ve ifadesini İsveçdemokratları’nda bulduğunu belirtti. Konuşmasına Grup Umuda Haykırış’a teşekkür ederek devam eden eşbaşkan, “Ben de ’78 kuşağından gelen bir ablanızım. 12 Eylül döneminde TKP-ML TİKKO Davası’ndan yargılandım ve 86’da buraya geldiğim günden beri bu duyguları bir daha hiç yaşamadım. Evet, ben de bir Partizan’ım“ diyerek duygularını ifade etti. Son olarak Rojava’daki işgal saldırılarını kurum olarak kınadıklarını belirterek “gün birlikte olma günüdür, gün dayanışmayı büyütme günüdür“ diyerek konuşmasını sonlandırdı.
ABF Eşbaşkanı ve AAKB Genel Başkanı olan misafir konuşmacının ardından kürsüye Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Onursal Başkanı Turgut Öker davet edildi. Konuşmasına ATİK’in İsveç’te ilk defa örgütlenmesine değinen Öker, böylesi dönemlerde örgütlenmenin anlamına değindi. Alevi örgütlerin içerisinde mücadele yürütenlerin devrimci hareketler içerisinden çıktığını, kendisinin de devrimci olduğunu, bugün Alevi birlikleri içerisinde de özgürlük mücadelesi yürüttüklerini belirttikten sonra 70’lı yıllardan itibaren ve kendisin de yurt dışında bulunduğu dönemde Avrupa’da Türkiyeli göçmenlerin kutup yıldızı olarak mücadele yürüten kurumlarının başında ATİK’in geldiğini ifade ederek ATİK için “hepimiz o koşullarda emekçilerin sorunlarına dair mücadelesini taktirle karşılardık“ dedi. Konuşmasında Rojava’da süren mücadeleye de değinen Öker, “Rojava’daki direnişi buradan sadece selamlayacak mıyız, yoksa onun kazanımlarını bulunduğumuz her alanda hayata mı geçireceğiz“ dedi ve dayanışmanın önemine vurgu yaptı.
AABK Onursal Başkanı Turgut Öker’in ardından sahneye son olarak sanatçı Ferhat Tunç davet edildi. Gerek konuşmalarıyla gerek çalıp söylediği havalarla kitlenin büyük beğenisini toplayan Ferhat Tunç’un ardından etkinlik sonlandırıldı
Etkinlikte ayrıca, ODAK’ın ve ATİK bünyesinde faaliyet yürüten Yeni KADIN’ın iletmiş olduğu dayanışma mesajları da okundu. Hevya Sor adına bağış kampanyası duyurusu yapılarak etkinliğin sonunda toplanan bağış miktarı kitleye açıklandı.
Kaynak: Avrupa
