Home >> Haberler >> Avrupa >> İsrail Kimin Silahlarıyla Öldürüyor? | Yücel Özdemir

İsrail Kimin Silahlarıyla Öldürüyor? | Yücel Özdemir

İsrail’in Gazze’ye saldırısı başından itibaren “savunma savaşı” değildi. Bir ay içinde Filistin halkını yok etmeye, yerinden yurdundan etmeye dönüşen “Gazze savaşı”nda katledilen insan sayısı 10 bini aştı. Öldürülenlerin büyük çoğunluğu kadınlar ve çocuklar.

Bir ay içinde bu kadar fazla insanın canına mal olan savaş elbette ilkel savaş araçlarıyla yapılmıyor. Tersine günümüzün en modern silahları kullanılıyor. İsrail’i bölgede bu denli güçlü kılan da asıl olarak elinde bulundurduğu devasa modern silahlar. Bu sayede hiçbir kural tanımadan Filistin halkını katlettiği gibi komşu ülkeleri de sürekli tehdit ediyor.

Peki, yaklaşık 10 milyonluk nüfusu ve 22 bin kilometrekarelik yüz ölçümüyle dünyanın pek çok ülkesinden küçük İsrail bu güce nasıl erişti? Elbette ABD ve Almanya’nın sayesinde… İki ülke tarafından verilen askeri destek nedeniyle İsrail, Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsünün (SIPRI) verilerine göre 2022’de dünyada en fazla silah satan onuncu ülke haline bile geldi. Aynı İsrail en fazla silah satın alan ülkeler arasında.

Silah Ticaretine Karşı Kampanya (Campaign Against Arms Trade -CAAT) adlı inisiyatifin SIPRI verilerinde dayandırarak hazırladığı rapora göre, İsrail 2011-2020 yılları arasında silahların yüzde 70’ini ABD’den, yüzde 24’ünü Almanya’dan, yüzde 6’sını İtalya’dan satın aldı. Dolayısıyla bugün Gazze’de yapılan katliamlarda asıl olarak bu üç ülkenin suç ortaklığı söz konusu. İsrail’e silah satış oranları ABD ve Almanya’nın sadece “tarihsel nedenlerden” değil, ekonomik, askeri ve siyasi çıkarlar nedeniyle İsrail’e sınırsız destek verdiği anlaşılıyor. Çünkü İsrail savaştıkça ABD ve Alman silah tekelleri kazanıyor.

Süddeutsche Zeitung’da 17 Ekim günü yayımlanan “Alman ve İsrail silah tekelleri nasıl iş birliği yapıyor?” başlıklı haber, en azından Almanya cephesinden katliamlara verilen desteği çarpıcı şekilde ortaya koyuyor. Örneğin, İsrail’in “kendi malı” diye cepheye sürdüğü “Merkava” tipi panzerlerin motorunu Alman Renk AG ve MTU tekelleri sağlıyor. Renk ayrıca Alman Leopard, İngiliz Challenger ve ABD malı Bradley panzerlerine de motor veriyor.

Alman Hendsoldt tekeli, İsrail silah tekeli Rafael ile yaptığı iş birliği çerçevesinde pek çok teknolojik altyapı sağlıyor. Hedsoldt’un İHA ve SİHA’ların donatımında etkili olduğu biliniyor. Hensoldt yine İsrail’in en önemli silah tekeli Israel Aerospace Industries (IAI) ile de yoğun iş birliği içinde. Merkezi Düsseldorf’ta bulunan Rheinmetall tekeli en modern mermileri üretmek üzere İsrail mühimmat tedarikçisi Uvision ile çalışıyor. Her iki firmanın uzaktan kumandalı, ultra modern bir “akıllı mermi” üzerinde çalıştığı ifade ediliyor.

Denizaltılar ve savaş gemileri konusunda Almanya’nın İsrail’e desteği 1960’lı yıllara kadar uzanıyor. Thyssenkrupp Marine Systems (TKMS) bu iş birliğinin merkezinde. 2022’de imzalanan bir anlaşmayla üç milyar avro karşılığında İsrail’e Dolphin sınıfından üç yeni denizaltı üretilmesi kararlaştırılmıştı. 2029’a kadar teslim edilecek denizaltıların nükleer başlık taşıma özelliğine sahip olması basına yansıdığı için bir süre tartışma yaşanmıştı.

Gazze savaşının başlamasından sonra ise Almanya askeri desteğini on kat arttırdı. Geçen yıl İsrail’de 32 milyon avro değerinde silah satan Almanya, bu yıl 2 Kasım’a kadar bu miktarı 303 milyon avroya çıkardı. Satışın büyük bölümüne 7 Ekim’de sonra karar verildi. Onay verilenlerin başında ise tank geliyor. Bu da savaşla birlikte Almanya’nın İsrail’i rekor düzeyde silahlandırdığını bir kez daha gösteriyor. İsrail, 2011’de bu yana Almanya’nın Güney Kore, ABD ve Mısır’dan sonra en fazla silah sattığı dördüncü ülke.

ABD’nin suç ortaklığı ise Almanya’dan çok daha büyük.

Gazze’ye atılan bombaların ABD üretimi olduğu konusunda yaygın bir görüş var. Bombaları atan F16’lar da ABD malı. İsrail hava sahasını koruyan “Iron Dome” (Demir Kubbe) de ABD malı. Son yıllarda ABD menşeli silahların bir kısmı İsrail’de de üretilmeye başlandı. İsrail’e en fazla silah satan ABD tekelleri şunlar: Lockheed Martin, Boeing, BAE Systems, Northrop Grumman, General Dynamics, Ametek, UTC Aerospace ve Raytheon.

Üçüncü sırada yer alan İtalya’da limanındaki işçilerin her çatışma ve eylem sırasında silah göndermeye karşı yaptığı eylemler dikkat çekici. İsrail, İtalya’dan asıl olarak füze ve diğer silahları satın alıyor.

Hamas’ın İsrail’e saldırmasıyla başlayan savaşın bölgesel bir savaşa dönüşme ihtimali içermesi en çok yukarıda adı geçen silah tekellerinin işine yaradı. Muhtemel bölgesel savaş borsada Lockheed Martin, Northrop Grumman ve General Dynamics’in hisse senetlerinin değerini uçurdu. Alman silah tekeli Rheinmetall’in Ukrayna savaşıyla birlikte her bir hisse değeri 250 avroya kadar çıkmıştı. İsrail’in Gazze’ye saldırmasından sonra hisseler bir hafta içinde 250 avrodan 270 avroya fırladı. Sadece bir ihtimal dahi silah tekellerinin rekor kârlar elde etmesine yetiyor.

Veriler, Gazze’de yaşanan büyük insanlık dramının arkasında sadece İsrail olmadığını yeterince gösteriyor. İsrail tetiği çeken ülke olsa da ABD, Almanya ve İtalya da savaşın parçası. Bu nedenle bu ülkelerin İsrail’e verdiği askeri desteği çekmesini talep etmek önemli.


Kaynak: Avrupa