AVUSTURYA|19.11.2019| Avusturya’nın İnnsbruck şehrinde 15 Kasım da ATİK komitesi tarafında Max Zirmgast ile Panel düzenlendi. Max Zirmgastın katıldığı panelin konusu Türkiye’deki gelişmeler ve son süreç.
Almanca yapılan panele yoğun bir ilgi vardı. Max Zirmgast Türkiye’de tutuklu olduğu süreç de unun özgürlüğüne kavuşması için Avusturya kamuoyunda yoğun bir çalışma yürütülmüştü. Yaklaşık 100 kişinin katıldığı panel de ilken ATİK temsilcisi açılış konuşmasını yaptı.
Emperyalistlerin orta doğuyu kan gölüne çevirmesinde ve yürüttükleri vekalet savaşların faşist TC nin katkısının büyük olduğu. 9 Ekim’de başlayan işkal girişimi bugünde sürmektedir. Faşizmden beslenen bu zihniyet günü birlik işgalini gerçekleştirebilmek için hava da ve yerden Rojava’yı bombalıyor. Bunu yaparken de başta temel ihtiyaç alanlarının bombalıyor, Su depolarını, elektrik santrallerini ve Hastaneleri. Bugüne kadar katlettiği sivillerin sayısını yüzleri aştığını biliyoruz. Faşist TC bu savaşı ışıt cihadisleri ile beraber yürütüyor. Temel hedeflerinden birine ışıdın tekrardan Suriye sınırında alan yaratma ve inşa etme.
Bütün bu saldırılara karşı bugün Rojava’da ciddi bir direniş var. Rojava’da yeşeren Devrimin yaşayıp filizlenmesi için Rojawa halkı direniyor, Direnmeye devam ediyor direnecek. Bizlerde batı Avrupa’da yaşayan ileri demokratlar olarak bu direnişin sesi kulağı olmalıyız. Alanlarda, sokaklarda çalıştığımız işyerlerinde bu İşgali girişimini teşhir etmeli ve direnişi anlatmalıyız. Yaşasın enternasyonal dayanışma.
Yine bu etkinliğin tarihi ile denk düşen bir katliamda bundan 82 yıl önce, 15 Kasım 1937, Seyid Rıza Oğlu ve 5 arkadaşının Elazığ ta asılması. Bugünün anlamına yönelik Seyid Rızanın Resmi ve bir mumla anlamlandırıldı.
Max Zirmgast anlatımına başlarken Türkiye’de yaşadığı tutuklama ve ceza evi sürecini anlatarak başladı. Türkiye’de faşist despot bir sistemin olduğunu bunuda en çok devrimciler, Kürtler ve Alevilerin hissettiğini. Bu Kemalist rejimin tarihinde yığınlarca katliamın olduğunu ve Ankara tren garı katliamını kendisinin direkt alan da bulunarak yaşadığını anlattı. Tc nin NATO içinde güçlü bir askeri güç olduğunu ve despot faşist sistemi ayakta tutuğunu ve de bugün yürüttüğü işkal girişiminde NATO araçlarını kullandığını belirtti. Ülke içinde başta Kürtler olmakla beraber sınıf üzerinde ciddi bir baskı var.
AKP’nin klasik bir iktidar partisi olmadığını ve planlı bir proje olduğunu ve bu projenin direkt emperialstler tarafından örgütlendiğini belirtti. AKP kendi için bir koalisyon birleşenin olduğunu vurguladı.
Bütün bu baskıların olması rahmen ülke genelinde ciddi bir tepkinin biriktiğinde görüyoruz. Belediye işçilerinin ve birçok fabrikada işçi grevlerinin olduğunu belirtti.
Bütün bu eylemler yapılırken egemenler Gezi ruhundan halen korktuklarını tekrardan ortalığın tutuşacağını gerçekliği vardır. Gelecekte Türkiye’de ciddi gelişmelerin olacağını ve sınıfsal olarak patlamalar yaşanacağını belirtti.
Panelde ikinci turda Konuşma ve soru cevap bölümüyle sonuçlandırıldı.
Kaynak: Avrupa