BONN |10.09.2017| Almanya’nın Bonn kentinde bir araya gelen farklı sendikalardan gençlik grupları ve çeşitli gençlik örgütleri bir mini konferansla G-20 sürecinden yaşanan gelişmelere dair tartışmalar yürüttüler. Almanya’da yükselen devletin antidemokratik saldırılarının konu olduğu konferansta Münih Komünistler davası ve G-20 zirvesinden yaşanan hukuksuzluklara dair sunumlar yapıldı. Önceki gün yapılan konferansın gençlik olarak çağrı yapıldığı ve çeşitli bölgelerden sendikal gençlik kurumlarının desteklerinin yazılı olarak sunumları yapıldı.
Önceki gün yapılan mini konferansta ayrıca G-20 sürecinde polis şiddetine maruz kalmış ve hala tutuklu olan gençlerin ailerleri katılım sağladı ve tutuklu bulunan gençlerden birisinin babası olduğunu dile getiren bir teolog da bir konuşma yaptı. Konferansta Rote Hilfe’nin (Kızıl Yardım) tanıtımı yapıldı ve hukuksal davalarda nasıl davranılması gerektiği üzerine bilgiler verildi. Ayrıca G-20 sonrası günlerce tutsak kalan bir genç o süreçte polisin keyfi uygulamalarına olan tanıklığını örnekler vererek anlattı.
„Mücadelemize devam edeceğiz“
G-20 sürecinin öncesi ve protestoların yapıldığı günlerde yaşananlara dair bilgilendirmelerle başlanan konferansta ikinci sözü ATİK temsilcisine verildi. On devrimcisiye yönelik 2015 yılında yapılan uluslararası operasyon hakkında bilgiler veren temsilci, iki buçuk yıllık sürecin özetini yaptı ve devrimci tutsaklar hakkında bilgiler verdi. Alman Devletinin davaya ve devrimcilerin tutuklanmasına olan ilgisini, Türk devleti ile olan ilişkilerini ve davanın neye hizmet ettiğini anlatan temsilci, dava sürecinde yaşanan skandallara vurgu yaptı ve bu davanın politik bir dava olduğunu ve tüm devrimci-demokratik kamuoyunun tutsakları sahiplenmesi gerektiğini belirtti. G-20 sürecinen kısaca değinen ATİK temsilcisi bu sürede 3 YDG’linin de polisi şiddetine maruz kaldığını ve 3 gün tutuklu kaldıklarını belirtti ve dayanışmanın enternasyonal bir ruhla yükseltilmesi gerektiğini, ATİK kurumlarının bu bilinçle dünyanın her yerinde olduğu gibi Avrupa’da da tüm emperyalist ve ırkçı politikalara karşı sokaklarda olmaya devam edeceğini vurguladı.
„Artık bu tür eylemlerde bende varım“
Konferansta bir konuşma yapan ve tutsak gençlerden birisinin babası olduğunu dile getiren bir katılımcı, uzun zamandır anti-faşist eylemlere katılmadığını, solcu bir kimliğinin olmadığını, teolog olduğunu dile getirdikten sonra, G-20 sürecinde basına yansıyan resimlere baktığında şok yaşadığını anlattı. Hamburg’da ortaya çıkan tablonun anti-faşistlerin ve G-20 karşıtlarının suçu olmadığını dile getiren teolog, açık bir polis şiddeti ile karşı karşıya olunduğunu ve basın özgürlüğünün askıya alındığını belirtti. Teolog konuşmasının sonunda ise bu türden eylemlerden uzak kalmayacağını, tüm haksızlıklara karşı kendisininde sokaklara çıkacağını dile getirdi.
G-20 sürecinde yaşanan hukuksuzlukları anlatan bir başka katılımcı ise, G-20 sonrası hükümetin toplanma yasası dahil bir çok demokratik hakların budanacağı yasal değişikliklere gideceğinin uyarsını yaptı ve yapılan değişiklikler hakkında bilgiler verdi. İçişleri bakanlığı vasıtasıyla devletin sol kesimlere karşı yeni bir taaruza geçtiğini belirten katılımcı, Indymedia’nın kapatılmasını ve Bakan’ın „aşırı sol“a karşı mücadele edilmesi gerektiğini belirten açıklamasına atıfta bulunarak, göçmen kurumlardan başlamak üzere tüm kesimlere yönelik saldırıların arttığını dile getirdi.
Rote Hilfe temsilcisi ise kısa bir tanıtım yaptıktan sonra tutuklamalarda nelerin yaşanacağına dair aktarımlarda bulundu ve tutukluluk esnasında ifade verilmemesi gerektiğini, bir avukatın tutulması gerektiğini dile getirdi. Konferansta yer alan Enternasyonalist Liste/MLPD Köln-Bonn temsilcileride seçim sürecinde aday olan Erhan Aktürk ve Deniz Pektaş’ı örnek göstererek 129 a/b yasasına karşı mücadele edilmesi gerektiğini, Enternasyonalist Birlik oluşumunun büyütülmesi gerektini vurguladılar.
Konferansın sonunda bir sonuç bildirgesinin yayınlanacağını belirten gençlik kurumları, 15 Eylül ve 7 Ekim tarihlerinde G-20 mağdurlarına yönelik tartışmaların ve dayanışma pratiklerinin sergilenceği tarihlerde tüm kurumları Hamburg ve Hannover’e davet etti.
Kaynak: Avrupa