Geçtiğimiz günlerde Gebze Kadın Kapalı Hapishane’de TKP/ML dava tutsağı Fadime Özkan yazdığı mektupla yaşanan hak ihlallerine dair bilgi vermişti. Mektubu gazetede okuyan hapishane idaresi, tutsak Fadime Özkan’a disiplin cezası verdi.
Hapishanede ki hak gasplarını teşhir ettiği için disiplin cezası alan Fadime Özkan’a, mektubunun yayınlandığı Özgür Gelecek gazetesi verilmedi. Özkan’ın göndermiş olduğu mektup hapishanenin kendi yazı okuma kurulundan geçmesine rağmen tutsağa disiplin cezası verildi. Elimize ulaşan mektubun, hapishane de paniğe yol açtığına dikkat çeken Fadime Özkan, hapishane koşullarında tutsaklara uygulanan keyfi uygulamalara sessiz kalmayacaklarına vurgu yaptı.
Devrimci tutsak Fadime Özkan’ın önceden göndermiş olduğu mektubu, Gebze Hapishanesi’nin keyfi uygulamalarını teşhir etmek için tekrardan yayınlıyoruz:
Bir süredir sistemleşmiş bir biçimde bir dizi sorun, hak gaspı yaşadıklarını dile getiren Özkan, bu saldırıların sadece bu sürece özgü olmadığını, hapishanenin genel politikası haline geldiğini aktardığı mektubunda “Bir saldırı ve hak gaspı süreci yaşıyoruz, dışarının, dışarıdaki destek eylemlerinin de, kamuoyu oluşmasının da etkisiyle o sorun çözülüyor; idare akabinde yeni bir saldırıyla geliyor. Yani biri bitiyor, diğeri başlıyor. İdare bu saldırı, hak gaspı ve keyfi uygulamalarını kesintisiz sürdürmüş oluyor” dedi.
Son 3-5 aydır hapishanede sürekli olarak hak gaspı yaşadıklarını belirten Özkan, “İdarenin kurum birinci müdürünün en ufak sorunları dahi çözümsüz hale getiren, baskıcı, yasakçı, keyfi hak gasplarını, bizi yalnızlaştırmaya ve hapishane içinde özel bir tecrit etme saldırı ve yaklaşımlarıyla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
“Yasal haklarımız gasp edilmiş durumda”
“Yıllardır kullandığımız, çıktığımız sohbet haklarımız, spor-voleybol hakkımız, etkinlik hakkımız hiçbir gerekçe yokken keyfi bir biçimde gasp edilmiş durumda. Aynı hapishanede bulunan PKK’li arkadaşlar kendi içlerinde sohbete, etkinliğe vb. çıkarılırken bizi çıkarmıyorlar. Yasal hakkımız gasp edilmiş durumda. Kaldı ki son birkaç ay öncesine kadar bu haklarımızı kullanabiliyorduk” şeklinde yaşanan hak gasplarını sıralayan Özkan, idarenin yalnızlaştırma ve tecrit etmeye yönelik bir saldırı politikası izlemekte olduğunu ifade etti.
Özelde kurum birinci müdürünün talimatıyla yasal hak olan sohbet, etkinlik vb hakların gasp edildiğine dikkat çeken Özkan, bu baskıcı ve yasakçı tutumun sohbet, ortak etkinlik vb. hakların gasp edilmesiyle sınırlı olmadığını; son birkaç aydır temel ihtiyaçların dahi karşılanmasında sıkıntı yaşandığını aktardı. Özkan bu hak gasplarını ise “Normalde hapishanede ihtiyacımız olan şeyler hapishane kantinine getirilir, satılır. Kantine getirilmeyenler ise adına ‘dış kantin’ denen bir uygulama ile dışarıdan alınır. Ya da koli vb. ile ailelerimizin göndermesi ile karşılanır. Son 3-4 aydır ise hapishanede ‘dış kantin’ uygulaması keyfi bir biçimde kaldırılmış durumda. Dışarıdan koli gelen eşyalarımızın da büyük bölümü “yasak” vb. gerekçesi ile verilmemekte. ‘İç kantine getirip her şeyi satacağız’ vb. denilmekte ama birçok ihtiyacımız iç kantine getirilmediği gibi zaman zaman temel ihtiyaçlarımızı bulmakta dahi sıkıntı yaşamaktayız. Üstelik iç kantin uygulamasıyla da hapishaneyi tam bir rant alanına dönüştürmüş durumdalar. İç kantinde satılan şeylere koydukları yüksek kâr oranlarıyla her şeyi çok pahalı satmaktalar. Aynı ürünün dışındaki fiyatı ile hapishanede hapishanede satışı arasında yüksek uçurumlar bulunmakta. Kısaca dış kantin , koli vb. ile birçok ihtiyacımızın karşılanması engellenirken iç kantinle de tutsakların üzerinden büyük rantlar elde etmekteler” şeklinde aktardı.
Ziyaretçilere yiyecek çıkarılması ve tedavi hakkı da engelleniyor!
Yine kurum birinci müdürünün talimatıyla gasp edilen bir diğer hakkın ise açık görüşlerde ailelere pasta vb. yiyecek çıkarılmasının engellenmesi olduğunu belirten Özkan, “F tipleri de dahil olmak üzere hiçbir hapishanede açık görüşlerde tutsakların ziyaretçilerine yiyecek bir şeyler çıkarması engellenmezken, engellenmesi yönünde yasal dayanak yokken ve burada yıllardır biz de çıkarıyorken keyfi biçimde bu hakkımız gasp edildi. Ziyaretçilerimize ikramda bulunmamız engellenmeye başladı” dedi ve bunun amacının açık görüş kantinine rant sağlamak olduğunu ifade etti.
Özkan, yaşanan bir diğer sorunun ise asker tarafından yaratıldığını, hastaneye gidildiğinde tedavi haklarının engellendiğini ifade ederek, “Hapishane dış güvenliğinden sorumlu asker de zaman zaman bilinçli olarak provokatif tutumlar takınmakta. Muayene odasından çıkmayarak tedavi hakkımızı gasp etmekteler. Askerin yanında tedaviyi kabul etmeyip, askerin dışarı çıkmasını istediğimiz için de tedavi ettirilmeden asker tarafından müdahale edilerek zorla dışarı çıkarılmaktayız” dedi.
“Bu saldırılara karşı tutsaklara sahip çıkmaya çağırıyoruz”
Özetle hapishane idaresi- özelde de kurum 1. Müdürünün talimatıyla- tarafından ve hapishane askeri tarafından sürekli bir gerilim ve sorun yaratma politikası izlendiğine dikkat çeken Özkan, bu hak gasplarına karşı tüm kamuoyunu duyarlı olmaya, tutsaklara sahip çıkmaya çağırarak, “Biliyoruz ki bu saldırıları ancak sizlerin desteği ile geri püskürtebiliriz” dedi.
Ankara Katliamı protestosuna “ziyaretçi yasağı” cezası!
Mektupta ayrıca 10 Ekim günü Ankara’da gerçekleştirilecek Barış Mitingi’ne yönelik TC-DAİŞ işbirliğinde gerçekleştirilen katliamın ardından 3 gün kapı dövme ve 1 hafta katliamı lanetleyen slogan atma eylemleri gerçekleştirdiklerini belirten Özkan, “Hapishane idaresi ise en insani tepkimizi dahi disiplin cezalarıyla karşılarken katliamda da kimden yana saf tuttuklarını bir kez daha ortaya koydular” diyerek bu eylem sonrasında ziyaret yasakları verildiğini belirtti.