Bielefeld’te DKTM Binasına Polis Baskını

Haber Merkezi |04.07.2018| Avrupa’da devrimci , demokrat ve yurtsever kurum ve aktivistlerine yönelik saldırılar artarak sürmekte. Erdoğan hükümeti ile ilişkileri kapalı kapılar arkasında yapılan anlaşmalarla daha fazla sürdürmek isteyen Avrupa ülkelerinde bu yönlü politika geliştirmekte. Muhalif kurum ve kuruluşlara yönelik onların aktivistlerine yönelik saldırılarda bunu görmek mümkün.

Bielefeld ‚te bulunan DKTM (Demokratik Kürt Toplum Merkezi)’ye bağlı binaya yönelik dün (03.07) gerçekleştirilen baskında bayraklar , fotoğraflar ve kitaplar bahane olarak kullanıldığı demokratik basın kurumlarına yansıdı. Dün gerçekleşen baskından kitap , fotograf ve bayraklara hukuksuz yere el konulduğu bilgisi paylaşıldı. DKTM binasına kapıları kırarak giren Alman Polis gücü hukuksuz baskılarına bir yenisini daha eklemiş oldu.

Konuya ilişkin KCDK-E açıklama yaparak saldırıları kınadı. Yapılan açıklamada şu ifadeler dikkat çekti;

“Alman hükümeti artık Kürt kurumlarını kriminalize etmek için hukuku ayaklar altına alarak diktatör Erdoğan’ın KHK’lerine benzeyen delil olmadan delil üreten kanunsuz yöntemi kullanmaktadır. Dernekler ve yöneticilerin evleri korsanca basılmaktadır. Bu baskınların siyasi olduğu ve Türkiye’nin talebi doğrultusunda yapıldığı çok net biçimde ortadadır. Alman hükümeti bu tutumuyla Türk devletinin baskılarını aratmaz durumu gelmiştir.“

Öte yandan konuya ilişkin dün saat 18:30’da basın açıklaması yapılarak baskın kınandı. Basın açıklamasına  Almanya NAV-DEM Eş Başkanları Tahir Koçer ve Ayten Kaplan’ın yanı sıra Bielefeld Die Linke partisi temsilcisi Barbara Schmidt, Alman Anti-Fa, Sosyalistische Deutsche Arbeite Jugend (SDAJ), Êzidî Kadın Meclisi, Degehan Eleviyan OWL, Bielefeld Alevi Derneği, Ak Azyl, Bielefleld Demokratik Güç Birliği Bileşenleri, Ciwaka Azad, YXK, Şêx Seid Camisi yönetici ve temsilcileri katıldı. Çok sayıda Almanın katıldığı basın açıklaması saat 18.30 Bielefeld DKTM önünde yapıldı.

ATİF ‚te yaptığı açıklama ile dayanaksız meşruluğu olmayan saldırıları kınadı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi. ATİF: Almanya’nın Bielefeld şehrinde dün itibariyle DKTM’ye yönelik delil ve dayanaktan yoksun tam anlamıyla siyasi amaçla ve hiçbir meşruluğu olmayan bir polis baskını olmuştur. Bielefeld DKTM binası kapıları kırılarak basılmıştır. Bu hukuksuz baskın bir ilk değildir. Almanya’da egemenlerin faşist T.C ile giriştikleri işbirliği sonucunda devrimci , demokrat ve yurtseverlere yönelik baskı ve yıldırma operasyonudur. Yürüyüş ve protesto hakkı anayasal bir haktır. Ama Almanya kirdiği kirli işbirliği neticesinde eylemlere de saldırmış bir toplumun bir ulusun simgelerini yasaklamaya çalışmaktadır. ATİF olarak DKTM’nin yanında olduğumuzu bildiriyor, Almanya ’nın giriştiği saldırılara son vermesini, devrimci , demokrat , yurtsever kurum ve aktivistlere yönelik anti demokratik uygulamalarla yapılan baskıları kınıyoruz.

Bielefeld DKTM’ye yönelik baskından sonra Honnover semtinde bir yurtsever aktivistte polis baskını ile göz altına alındı.  Hannover DKTM yöneticisi Kürt politikacı Abdullah Efe’nin evini zorla basarak göz altına aldı. ANF’nin aktarımı ile Efe yaşadıklarını şöyle anlatıyor; “Hannover’de Kürtlerin gerçekleştirdiği gösterilerde polis ve göstericilerle yaptığı arabuluculuk görevi sırasında polislere saldırdığı iddiasıyla karşı karşıya kalan Efe zorla karakola götürülmek istendi. Polisin şiddetine maruz kalan Efe, ANF’ye verdiği demeçte ‘adli suçlu’ muamelesiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.

Karakolda parmak izinin alındığını ve fotoğrafının çektirilmesinden sonra polisin bu sefer de kendisini çıplak şekilde arama yapmaya

çalıştığını, ancak buna karşı çıktığını söyleyen Efe “Daha önce polisin parmak izi verme ve fotoğraf çektirme talebi vardı, fakat avukatım buna itiraz etmişti. Avukatımın tatilde oluşunu fırsat bilen polis bu işlemi zorla yapmaya kalkıştı” diye konuştu.

 

Kaynak: Avrupa