İsviçre|19.06.2017|Savaşarak güzelleşen Kadının sembollerinden biri olan Sakine Cansız için, 18 Haziran 2017 tarihinde Zürih`de bir festival gerçekleşti.
Sakine Cansız Festivali, İsviçrede faaliyet yürüten Kürt Kadın Hareketi, Kasama, Labyrinthplatz, Mor Verein, Sosyalist Parti, Al Alternative Liste, Dünya Kadın Konferansı, Frauen Cafe, Kampüs Cadıları, Medico International, Basta, Grüne (Yeşiller Partisi), SKB, Solifonds, WILPF Schweiz International Womens (Barış ve Özgürlük İçin Uluslararası Kadın Ağı), Tev Cand-Kadın, Kongra Star, Free Nekane ve Yeni Kadın ile birlikte organize edildi.
Festival programı akışı içinde Eylem Aktaş, Berivan Arin, Grup Medi, Erbana show, Kadın Korosu, violist, Küba dans grubu, SKB`li SHALİMA Dans grubu sahne alarak izleyenlere büyük bir coşku yaşattı.
Festivalde Yeni Kadın, Özgür Politika, SP info-Wilp, Grüne info, Alternatif liste info, Kürt dış ilişkiler info, Aufbau info, Soli-Medico info, Free NEKANE, BASTA info, Erita, Amed spor info, PYD, Hevya Sora Kürdistan, Bellizona Organik ürünler, Winterthur Kadın Kooperatifi otantik takı, Ciwanen Azad, FEDA info, Van kardeş kent info, KASAMA info, Kobane dayanışma derneği info, Tev-Cand kurumlarının Standları açıldı.
Festival programında Müziğin yanı sıra katılımcılara yönelik Çocuk çadırı, boyama, palyaço, Rojava resim sergisi çadırı, Van otantik halı sergisi, ve Dokümanter belgesel Film etkinlikleri gösterildi.
Festivalde ayrı ayrı 3 panel gerçekleşti. İlk panel SKB, Kürt Kadın Hareketi, KASAMA ve Yeni Kadın`ın ortak örgütlediği panelin Moderatörlüğünü Amed- Zürich Kardeşlik köprüsü temsilcisi Maya Häss yaptı. Kürt Kadın Hareketi adına Rojda Yıldırım, SKB temsilcisi Leyla Şahin, KASAMA temsilcisi Suzanne Schäfe ve Yeni Kadın temsilcisi Zeynep Çalışkan`ın “Kadın ve Özsavunma” sunumları sırasında yapılan konuşmalar dinleyicilerden büyük ilgi gördü.
Panelde ilk sözü alan Leyla Şahin ırkçılık ve Faşizmde göçmen Kadınların sorunlarını dile getirerek özetle şunları söyledi. “İkinci dünya savaşından sonra ucuz işçilik ve kendi ülkelerindeki faşist Diktatörlerden kaçan göçmenlerin avrupadaki sorunlardan en büyüğü Entegrasyon ve Faşizmdir.
Göç , iltica sorunlarına çare olamayan Emperyalist güçler tüm uyumsuzlukların faturasını biz göçmenlere çıkartmaktadır.“ dedi.
İkinci olarak konuşan Rojda Yıldırım ise Erkek egemen kültür, savaş, Özsavunma , örgütlenme, bilinçlenme ve şiddete karşı durmak konularında bir konuşma yaparak şunları söyledi .
”Ekonomik, fiziksel, psikolojik ve devlet şiddetine karşı tüm dünya genelinde mücadele edilmelidir ve bu bizim en doğal en meşru hakkımızdır. Psikolojik ve fiziksel şiddete karşı gelmenin önemi, kendi varlığımıza olan saygı ile orantılıdır.
Şiddete hayır demek, kadınların birlikte hareket etmesi demektir. Lütfen tek bir cephe olalım, birlikte şiddeti hayatımızdan kovmalıyız ve her kim şiddet uyguluyorsa ona tavır koymalıyız.
Özgürlük evde başlar, işyerinde cinsel şiddete hayır demekle başlar, şiddete karşı hepbirlikte direnmeli”. Diyerek sözlerini tamamlayan temsilcinin konuşması alkış ve zılgıtlarla karşılandı.
Yeni Kadın adına sunum yapan Zeynep Çalışkan, konuşmasına Şiddete uğrayan kadınların anısına.
UTANMADIK, USANMADIK!
Ne tecavüz edilip yakılan Hande’den
Ne sokak ortasında günlerce yatan Taybet Anadan,
Ne Ankara Garinda sevdiğinin kucağında uzanan Dilan’dan
Ne de Ekin Wan’ın çırıl çıplak etinden utanmadık!
Siz utanacaksınız ;
O rezil ellerinizi
Bu direnen bedenlere uzattığınız için
Siz Utanacaksınız !
Siz Usanacaksınız !
Binlerce kadını “Cadı” deyip diri diri yakmakla
Nasıl kadın mücadelesini engelleyemediyseniz,
1857’de 129 kadını fabrikada yakarak katletmeniz,
Nasıl 8 Mart nucadele günlerini yarattıysa,
1960’ta Mirabel kardeşleri katletmeniz
Nasıl tecavüz kültürünüze karşı kadın direnişini büyüttüyse,
And olsun ki, Sakine Cansız ve tüm katlettiğiniz kadınlar
Bizim mücadele azmimiz olacak,
Dalga dalga büyüyerek,
Kapitalistlerin korkulu rüyası olacağız!
VE SİZ USANACAKSINIZ KADINLARIN İRADESİNDEN ! şiirini okuyarak başladı.
“aile içerisinde başlayan eğitimde , cinsiyetçi bakış açısı ile devam edildiğinde ne yazıkki kadın erkek ayrımı çocukken davranışlarımız şekillenmekte ve akabinde emir komuta ile devam etmekte. Bu yerleşen duygu erkekliği yüceltirken kadının sadece evdeki doğurgan olarak değerlendirmektedir. Ötekileştirilmiş ve hakim gruplar arasındaki yaşanan tüm çatışmalarda yine en fazla biz Kadınlar zarar görmektedir”. Diyerek esas olarak militar bir bakış açısı ile şekillenerek yaşamı özellikle kadınlara çekilmez hale getiren sistem üzerine vurgu yaparak sözlerini tamamladı.
En son olarak Suzanne Schäfe İsviçredeki Kadınlara yönelik şiddetin boyutlarını dile getirdi. Schäfe özetle; “ Kadına yönelik Şiddet sadece sizin coğrafyanızda değil, Demokratik gelişmiş olarak bilinen İsviçre ve Avrupada da ve Kadına yönelik şiddet gelişmektedir”. diyerek şiddetle mücadele çağrısı ile sözlerini tamamladı.
Gecikmeli olarak başlayan festivalde ilk panelin ardından organizasyon da olan örgüt temsilcileri sahnede ayrı ayrı konuşmalar yaparak, Sakine Cansız şahsında Dünya Kadın mücadelesini selamlayarak Uluslararası Kadın dayanışmasının daha da arttırılması vurgusunu yaptılar.
Konuşmacılardan Sakine Cansızın abisi Metin Cansız, Sakine Şahsında yapılan Festivali selamlayarak Sakınenin Uluslararası Kadın mücadelesinin bir Semboli haline gelmesinde büyük onur duyduklarını dile getirerek “ Umarım onun idaelleri Kürdistanda Rojavada ve dünyanın diğer alanlarında Kadınların özgürlüğüne dönüşür “dedi.
Program akışı kültürel etkinlikler, planlanan diğer paneller ve Almanca hazırlanan Tiyatroların sunumları devam etti. Festival hep bir ağızdan coşku ile atılan sloganlardan biri olan Jin Jiyane Azadi sloganı ve zılgıtlarla sona erdi.
Kaynak: Avrupa