15 Nisan’da Almanya İsviçre ve fransa polisinin eş zamanlı olarak ATİK üyelerine yönelik gerçekleştirdiği operasyon Yunanistan’a sıçradı. Alman mahkemesinin aldığı kararla aranan 2 kişi Atina’da gözaltına alındı.
Avrupa’da ATİK’e dönük gerçekleştirilen operasyon Yunanistan’a sıçradı. Türk Kürt ve çeşitli inanç ve milliyetlerden Türkiyeli Göçmenlerin emek mevzisi olan ATİK’dönük bu operasyonlar kendilerini demokrasi cenneti olarak gösteren Avupalı devletlerin niteliğini gözler önüne sermiştir. Almanya hükümetinin başlatmış olduğu bu operasyon’a SYRİZA hükümetli Yunanistan devletinin de ortak olması SYRİZA’nın emekten yana olan tavrını gözler önüne sermiştir. ATİK Yunanistan temsilcili yaptığı yazılı açıklama süreci şu şekilde özetledi.
“15 Nisan’da Almanya fransa ve İsviçre polisinin eş zamanlı olarak ATİK üyelerine yönelik gerçekleştirdiği operasyon Yunanistan’a sıçradı. Alman mahkemesinin aldığı kararla aranan 2 kişi Atina’da gözaltına alındı. Yunan polisi tahrik, taciz ve kendi hukuk sınırlarını zorlayarak bu sürecin parçası olmuştur. Bununla yetinmemiş bahsi geçen dosyayla ilgisi olmayan 2 kişiyi daha tamamen keyfi şekilde gözaltına almıştır. Alman mahkemesinin sudan gerekçelerine tabi olarak bu tutuklamaları gerçekleştiren Yunan polisi hiçbir mahkeme kararı olmaksızın 2 kişiyi de bu kişilerin yanında bulunmasından dolayı alıkoymuştur.
15 Nisan ve 18 Nisan tarihleri arasında yaşanan bu keyfi tutuklama ve alıkoymaları Yunan polisi basına “terör operasyonu” olarak lanse ederek bir kez daha kendi hukukunu çiğnemiş ve kamuoyunu yanıltmayı amaçlamıştır. Belirlenmiş hukuk ve yasalarının aşılmasına ya da ihlal edilmesine dair en küçük bir somut kanıt konulmaksızın gerçekleşmiştir bu operasyon.
Meşru ve demokratik hak mücadelelerini “terör kapsamına” sokma çabasına Yunan hükümeti de yataklık yapmıştır. ATİK operasyonu kapsamında alıkonulan 2 kişinin Almanya’nın iade talebi ekseninde duruşmaları gerçekleşecektir. Diğer iki kişi ise mülteci hak ve özgürlüklerini yok sayarak savcılığa ve mahkemelere sevk edilmiştir. ATİK’e yönelik operasyonun kapsamını da aşarak gerçekleşen bu gözaltılara karşı hukuki, meşru, demokratik tüm kanalları kullanarak mücadelemizi yükselteceğiz.