ATİK: Dursun Çaktı Yoldaşımız Mücadelemizde Yaşıyor

Başladı işe,
Bitirdi işi,
Başlarken avaz avaz bağırmadı,
Bitirdi ve;
– “Gelin seyredin” diye
Dört yanı çağırmadı.
O milyonların milyonda biridir,
O bir sıra neferidir…
N. Hikmet

Dursun yoldaşımızı bir yıl önce 25.02.2021’de güneşe uğurladık. Onsuz geçen koca bir yılı geride bıraktık. Ulm Tohum Kültür derneğimizin her toplantısında, her etkinliğinde, her eylemde, yolumuzun her Ulm derneğine düştüğünde, yoldaş yüreği ve sıcaklığıyla, yüzünden hiç eksik olmayan gülüşüyle, alçak gönüllüğü, samimiyeti ve çalışkanlığıyla gözlerimiz hep onu aradı. Fiziken aramızdan ayrılışının ilk yıldönümünde onu büyük bir özlemle ve saygıyla anıyoruz.

Dursun, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin emekçisiydi

Dursun yoldaşımız gerçek anlamda bir sıra neferi idi. Alçak gönüllülüğü, mütevaziliğiyle iyi bir dinleyici olup, peşin hükümlülüğü değil karşısındakini sürekli anlamaya çalışmayı seçen, ama ilkelerinden hiçbir şekilde taviz vermeyen yoldaşlarımızdandı.

O yaşamı boyunca hep insanlıktan, dostluktan, ezilenlerden yana oldu. Devrimci kültürü, edindiği değerleri hep gözbebeği gibi koruyandı. Siyasal sorunlarda her daim tavizsiz olup, en doğru kararı vermek için kılı kırk yarandı. Kendine, emeğine, kimliğine yabancılaşmanın had safhada olduğu Avrupa coğrafyalarında, o her daim çevresine örnek olandı.

Doğduğu toprakların Dersim olması, Kürt ve Alevi topluluğuna ait olması daha çok genç yaşlarda sınıf mücadelesiyle tanışmasına vesile olmuştu. Avrupa’ya 1972 yılında öğrenci olarak geldikten sonra da, kısa sürede devrimcilerle tanışmış ve 1975 yılında kurulan Ulm Halk Ocağı’nın kuruluş çalışmalarında yer almıştı. Ulm Halk Ocağının 1977’de ATİF’e bağlanmasında Dursun yoldaşımızın emekleri büyüktür. Sonrasında Ulm Tohum Kültür Merkezi olarak çalışmalarını sürdüren derneğimizin, bugünlere gelmesinde de katkıları unutulamaz. Dursun
yoldaşımız Türkiyeli göçmenlerin ekonomik, demokratik ve politik ihtiyaçları doğrultusunda, demokrasi mücadelesinde yürütülen çalışmaların hep en önünde yer alanlardan oldu.

1983 – 1984 faaliyet döneminde Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu (ATİF) Yönetim Kurulu’nda yer alan Dursun yoldaşımız, ATİK’in kuruluş sürecine de aktif katılmıştır. 1990’ların başlarında Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu’nun Denetim Kurulu’nda yer alan Dursun Yoldaş, sonraki yıllarda da konsey ve denetim kurulu görevlerinde yer aldı. Yaşamı boyunca faşizme, ırkçılığa ve sömürüye karşı mücadele eden yoldaşmız, bundan dolayı da 1980’lerin ortalarında Münih Hapishanesi’nde üç ay tutuklu kaldı. Özgürlüğüne kavuştuktan sonra ise, mücadelesine kaldığı yerden aynı hız ve inançla devam etti. Onun yaşamdaki duruşu her zaman dik ve netti. Onun için görevin küçüğü büyüğü yoktu, zaman geldi yönetici pozisyonlarda çalıştı, zaman geldi dernekte çay dağıttı. Ama hangi işi yaparsa yapsın hep aynı sorumluluk ve inançla sarıldı yaptığı işlere. Genç – yaşlı demeden, herkesle içtenlikle yürüttüğü sohbetlere doyum olmazdı. Yakalandığı amansız hastalığın pençesindeyken bile, mücadeleden vaz geçmedi. Pandemiden kaynaklı dostları, yoldaşları istedikleri gibi ziyaret edip Dursun’u görememenin sıkıntısını ancak telefonlarla gidermeye çalışırken O; “geçecek bugünler de elbet… Biz neler atlatmadık ki” diyerek dostlarına, yoldaşlarına moral olup, umudu diri tutuyordu.

Dursun yoldaşımız, herkesin sevdiği, saydığı “Dursun abisi”, “Dursun kirvesi”, “Dursun yoldaşı” idi…Onu çok özlüyoruz… Ama Ulm Tohum Kültür Derneği’mizin, her köşesinde, serpilen her gencin tebessümünde, her eylemde omuz başımızda hissetmek tesellimizdir.

Seni unutmayacağız Dursun yoldaşımız… Senin mücadeleye olan inancın ve bağlılığından öğrenirken, seni mücadelemizde yaşatacağız. Yıldızlar Yoldaşın Olsun… Anısı önünde saygıyla ve özlemle eğiliyoruz!

ATİK

Kaynak: Avrupa