Home >> Haberler >> Avrupa >> ATİF’ten Açıklama: Yeni bir Solingen mi?

ATİF’ten Açıklama: Yeni bir Solingen mi?

24 Mart 2024 gecesi Solingen’de bir evde çıkan yangında Türk kökenli Bulgaristan vatandaşı anne baba ve iki çocuğu olmak üzere dört kişi yaşamlarını yitirmişti. Soruşturmayı yürüten Wuppertal savcılığı, bilirkişi raporuna dayanarak yapılan ilk incelemelerde, yangının bir kundaklama olduğunu açıklamış, soruşturmanın bu yönde yapıldığını duyurmuştu. Yine Wuppertal savcılığı ve emniyet müdürlüğü 10 Nisan 2024 Çarşamba günü yaptığı yeni açıklamada, evi kundaklayan zanlının yakalandığını ve kundaklamayı ırkçı bir saldırı olarak niteleyecek belirtilerin olmadığını açıkladı.

Savcılığın bu açıklaması, henüz soruşturma aşamasında olan ve sonuçlanmamış bir davada kabul edilemez.

Bu açıklama davanın seyrine yön verecek niteliktedir. Dava soruşturma aşamasındayken, daha neden bu cinayetin işlendiğine dair kesin bilgiler elde yok iken, savcının bu açıklaması dikkatleri başka yöne çekmek olarak değerlendirilebilir.

Bizler çok iyi biliyoruz ki; bundan önce aşırı sağcılar tarafından işlenen ırkçı cinayetler tıpkı bunun gibi alelacele açıklamalarla yönlendirilmeye, göçmenlerin kendi iç hesaplarıymış gibi gösterilmeye çalışıldı. NSU cinayetleri buna bir örnekti ve bir tesadüf olarak ortaya çıkmıştı. Yine Hanau katliamında ve yine Walter Lübcke cinayetinde olduğu gibi nedense ilk açıklamalar saldırganın psikolojisinin bozuk olduğu, psikolojik tedavi gördüğü aceleyle dile getirilmişti. Yani bu cinayetlerin psikolojisi bozuk bir iki hasta kişilik tarafından işlendiği dile getiriliyor ırkçı faşistler temize çıkarılıyordu. Oysa ki gerçek başkaydı. Sonrasında görüldü ki; bu cinayetler sistematik olarak planlanmış, tamamen aşırı sağcı faşist oluşumlarla bağları olan ırkçılar tarafından işlenmişti.

Bugün de aynı şeyleri yaşamak istemiyoruz!

Alman devletinin ve ona bağlı kurumların Almanya’da yaşayan her yurttaşın yaşam hakkını koruma ve güvenliğini sağlama gibi bir görevi vardır. Burada yaşayan her kişinin kimliği ne olursa olsun tıpkı bir Alman kadar kendini güvende hissetme ve yaşam hakkı vardır. Hiçbir yaşam bir diğerinden daha değerli değildir.

Biz ATİF olarak, bu cinayetin, hangi gerekçe ile işlenmiş olursa olsun, tüm detaylarıyla araştırılıp aydınlığa çıkarılmasını talep ediyoruz. Tek bir noktasının dahi karanlıkta kalması göçmenler üzerindeki huzursuzluğu artıracak ve yerli halk ile arasına yeni ve kalın bir güvensizlik çizgisi çekecektir. Solingen 1993, Mölln, NSU, Hanau, Walter Lübcke ırkçı cinayetlerini unutmadık! Aydınlığa çıkarılmayan, cezalandırılmayan her cinayet, katliam yenilerinin olmasının önünü açacaktır. Bu cinayetlerin beslendiği en önemli nokta, ırkçılığı kışkırtan politik tutumlar ve söylemlerdir! Son süreçte yükselen ırkçılık cesaretini bu ırkçı söylem ve politikalardan almaktadır. Bunları cesaretlendirici politika ve söylemlerden derhal vazgeçilmelidir. Zanlının aşırı sağcı ırkçı-faşist yapılarla ilişkisi olup olmadığı titizlikle araştırılmalı ve şeffaf bir şekilde kamuoyuna açıklanmalıdır. ATİF olarak tüm detaylarıyla açığa çıkarılana kadar bu cinayetin takipçisi olacağız.

ATİF

(Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu)

 


Kaynak: Avrupa