Hamburg|06.11.2019| ATİF Hamburg tarafından “Yükselen Irkçılık ve Görevlerimiz“ şiarıyla düzenlenen panel başarıyla gerçekleştirildi. Hamburg’ta dernek lokalinde ATİK Eşbaşkanı Süleyman Gürcan ve Hamburg eyalet parlamentosu Sol Parti ( Die Linke ) milletvekili Cristiane Schneider katıldı.
Pazar Günü ( 03.11) saat 14:30 ‚da başlayan panelde öncelikle konuklardan Sol Parti milletvekili Cristiane Schneider sunumunu gerçekleştirdi. Yapılan sunumda Almanya’daki sağ popülist ırkçı parti AfD ( Almanya için Alternativ ) ‚ye yönelik incelemelerini sundu. Irkçılığın Almanya’da AfD ile başlamadığını ama son zamanlarda artarak geliştiğini vurguladı. Göçmen ve göçmen kökenlilere yönelik ırkçı söylemlere vurgu yaptı. Almanya’da ki sorunlara yönelik çözüm önerilerini sunmadığını sadece ırkçı popülist söylemleri kullanarak propaganda malzemesi yaptığı dile getirildi. Parlamentoda gerek Sol Parti gereksede diğer partilerin AfD’yi görmezden gelerek kullandığı ırkçı söylemleri gündemden düşürmeye çalışıldığı vurgulandı. Aynı şekilde AfD tarafından Parlamento ‚da verilen önergelerin içerik olarak aynı önergeler olduğu ırkçı ve yabancı düşmanı söylemler olduğunu bunu videolara çekerek kamuoyuna ve taraftarlarına yaymak istediği söylendi. AfD tarafından verilen önergeler tüm partiler tarafından Hamburg Eyalet parlamentıosunda rededildiği söylenerek sunum bitirildi.
İkinci söz hakkı ATİK Eşbaşkanı Süleyman Gürcan’a verildi. Yapılan sunumda sadece AfD üzerine değil genel ırkçılığın yükselişine değinildi. Sistem tarafından bir koz olarak saklanan bu siyasi hareketin geçmişten günümüze devlet tarafından kollandığına değinerek arkasında yer alan sermayeye de vurgu yapıldı. NSU davasından örnekler verildi. Yaşanan skandallar ile Devlet – Sermaye – Irkçılık üçgenindeki ilişkiler anlatıldı. Kamuoyuna mal olan ırkçı saldırılardan da örnekler verildi. NPD (Nasyonal Parti Almanya) süreci ve kamuoyu baskısı ile yaşanan kapatma davası süreci ile Pegida hareketine ve akabinde teşhirin önüne gecebilmek adına bugün de AfD ile pompalanmak istenen ırkçı politikalara vurgu yapıldı. Medya ayağınada değinilerek kamuoyunda yaşanan olaylar akabinde sistemin uzun süredir krizi aşmak adına hedeflediği baskıcı yasaları gündeme getirildiği ve yeni yasalarla toplumu ve toplumsal muhalefeti baskı altına almaya yönelindiği söylendi.
İlk bölümün ardından düşünce ve sorular katılımcılar tarafından kullanılan söz hakkı ile dile getirildi. Çözüme ve ne yapılması gerektiğine yönelik düşüncelerin aktarımından sonrasında etkinlik sonlandırıldı.