UPOTUDAK online Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Komitesi
İsviçre | 23.09.2019 | İsviçre’de duyurusu yapılan Yeni KADIN eğitim kampı 21-22 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirildi.
“Yaşamın her alanında olduğu gibi mucizeleri yaratan ana toprağın,
Sevdanın elinden tutmuş boğarcasına,
Durma diye haykırıyor
Durma bakalım hep birlikte göğe
Öyle ya; yer de bizim gök de bizim…“ diyen Yeni KADIN, İsviçre’nin çeşitli bölgelerinden katılımın sağlandığı kampta, programın açıklanması ve açılış konuşmasıyla toplantıya başlandı. Kampın açılış konuşmasında, Yeni Kadın’ın merkezi kampanyası olan ırkçılık ve yükselen faşizm, kadın katliamları konularına da yer verildi. Açılış konuşmasının ardından “Jin, Jiyan, Azadi“ sloganlarıyla program coşkulu bir şekilde başlamış oldu ve katılımcı kadın arkadaşlar kendilerini tanıttılar.
Yeni Kadın’ın kuruluş aşamasını, geçirdiği tarihsel sürecini, dününü, bugününü ve örgütlülüğün önemine dair bir MYK üyesinin anlatımından sonra, gündem katılımcıların fikir alış verişiyle devam etti.
Kampa konuşmacı olarak katılan Av. Nesrin Ulu; tüm Avrupa’da artan ırkçı ve faşizan kuşatmanın kadınlara yansıması, faşizmin tanımı, toplum üzerindeki etkileri, faşist ideolojinin düşünen insana nasıl düşman olduğunu, toplumda yükselttikleri korku dağları ile toplumu nasıl susturup, sindirerek sömürü politikalarını ciddi toplumsal tepkilerle karşılaşmadan hayata geçirdiklerini çok sade ama kavrayıcı bir dille anlattı.
2019’da çıkan göçmenlere ilişkin yeni yasalar üzerine de yürütülen tartışmalarda, İsviçre’de yabancılar yasasının nasıl ağırlaştırıldığı üzerinde duruldu. Yeni yasaya göre, İsviçre’ye yeni gelenler için ön görülen uyum sürecinde, kişinin yaşamını idame ettirecek kadar gelirinin olması, yaşadığı kantonun diline en az kendini ifade edebilecek kadar hakim olması, kültürel olarak uyum sağlaması şartları aranacak. Konuya ilişkin bir de kendiliğinden çıkartılan doğaçlama tiyatro oyunu, konunun daha rahat kavranmasında etkili oldu ve beğeni ile karşılandı
Kampn ilk gününün ikinci bölümünde, ÜFK’nın önceden hazırladığı “Payımıza Düşen” başlıklı oyuna yer verildi. Kadın sorunsalına ilişkin soru veya sözcüklerin yazılı olduğu kapalı kağıtlardan her katılımcı arkadaş bir tane aldı. Kağıtta yazılı olan sözcük veya soruya ilişkin düşüncelerini anlattı. Böylece katılımcı her arkadaş bir şekilde düşünce belirtmiş oldu. Hem birbirlerinin düşüncelerini anlama, birbirlerini tanıma hem de samimi bir atmosferin yaratılmasında çok olumlu bir yöntem olduğu gözlendi.
Güzel Ana için bir dakikalık saygı duruşu sonrası, onun mücadelesini anlatan kısa film sunuldu ve yapılan anma kısa da olsa, oldukça beğeni aldı.
Kadın katliamları üzerine, bir Yeni Kadın çalışanı hazırladığı görüntünün gösterilmesinin ardından “Kadın cinayetleri politiktir” şiarıyla, devletlerin cinsiyetçi politikalarının kadın katliamlarını nasıl tetiklediğini anlattı.
İlk günün akşamı, ortak üretimle hazırlanan kültürel etkinlikte kâh dışarıda yakılan ateşin başında, kâh içeride hep birlikte söylenen ezgiler ve çekilen halaylarla kampın ilk günü son buldu.
İkinci günde, Yeni Kadın’ın faaliyetlerini görselleştiren bir film sunumu ile başlandı. Ardından kampa davet edilen konuşmacı sosyal pedagog ve sendikacı Emine Kılıçaslan, İsviçre’de Haziran ayında gerçekleşen “14 Haziran kadın grevini” ortaya çıkartan nedenler, süreçte yürütülen çalışmalar, eylem süreci, 90’lı yıllarda gerçekleşen kadın grevinin kazanımları ve Haziran ayında gerçekleştirilen grevin kazanımları üzerine bir sunum yaptı.
Ayrıca “neden sendikalı olmalıyım?”, “Sendikaya üye olmak göçmen bir kadın olarak bana neler kazandırır” vb. sendikal mücadele içerikli konular üzerinde karşılıklı soru – cevap tarzındaki fikir alışverişleri ile gündem sona erdi.
Kampın son gündemi kamp değerlendirmesi idi. Katılımcı her arkadaşın değerlendirmeye katılması ve olumlu değerlendirip, başarılı bir çalışma olduğunu dillendirmeleri olumlu karşılandı.
Kaynak: Avrupa
