Haber Merkezi | 06.01.2019 | Faşist TC Devleti tarafından PKK önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride son verilmesi talebiyle DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari milletvekili Leyla Güven’in başlattığı açlık grevine Türkiye’den ve Avrupa’dan destek çığ gibi büyüyor. 60 gündür süresiz -dönüşümsüz açlık grevinde olan Leyla Güven’e destek Türkiye’de 24 cezaevinde 100’e yakın tutsak tarafından sürdürülüyor.
Türkiye’de başlayıp bir çok Avrupa ülkesine de yayılan açlık grevleri ile, İmralı’da yıllardır ağırlaştırılmış tecrit koşulları altında bulunan Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, ailesinin ve avukatlarının kendisi ile görüşmesi önündeki engellerin kaldırılması hedefleniyor. Abdullah Öcalan’a uygulanan keyfi tutumun hiçbir hukuksal tabanının bulunmadığını savunan açlık grevi eylemcileri, İmralı’da uygulananın kişiye özel bir rejim ve devletin Kürt sorununa bakış açısının gereğidir vurgusu yapılıyor.
Faşist TC Devleti tarafından uygulanan tecridin, izolasyon, ötekileştirme, yok sayma üzerinden sadece insan hakları ve hukuk ihlalleri ile tanımlanabileceğini savunan eylemciler, eylemlerini Kürt lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırıldığı güne kadar sürdüreceklerini söylüyorlar.
Aydın, yazar ve şairlerden açlık eylemlerine destek
HDP Ankara il örgütü, Ankara’da aydın, yazar ve şairlerin katılımı ile açlık grevindeki tutsaklar için bir basın toplantısı düzenledi. Ankara’da bir araya gelen yazar, aydın ve şairler DTK Eşbaşkanı Leyla Güven ve diğer tüm tutsakların sürdürdükleri açlık grevi eylemlerine ses verilmesi ve destekte bulunulması çağrısında bulundular. Basın toplantısında konuşan yazar ve aydınlar şu açıklamalarda bulundular:
,,Tecride karşı çıkmak varoluşşal bir itirazdır” diyen aydınlar, ,,İnsanlığın temel sorunu güçlünün güçsüzlüğü ile güçsüzün gücü arasındaki çelişkiden kaynaklanıyor. Dolayısı ile sıkıntıların kaynağında bu çelişki var. Böyle bir durumda ideolojik kölelikle ve gönüllü kulluk sayesinde varlığını sürdürüyor. İnsanların bazı sorunlara duyarsız kalmasının kökeninde bu var. Yani güçlü gücünün farkında değil. İnsanlar en doğal haklarını kullanma karşısında duyarsız kalıyorlar ve gerekli tepkiyi göstermiyorlar. Burada söz konusu olan son derece haklı ve masum bir taleptir.” vurgusu yapıldı.
Cezaevi yönetimlerinden keyfi davranış
Açlık grevi tutsaklarının aile ve avukatlarından alınan bilgilere göre, Cezaevi yönetimleri açlık grevindeki tutsakların ihtiyaçlarını keyfi tutumlardan dolayı karşılamıyorlar. Açlık grevindeki tutsakların tuz ve şeker ihtiyaçları cezaevi yönetimi tarafından karşılanmadığından, bu ihtiyaçlar tutsaklar tarafından kendi imkanları çerçevesince giderilmeye çalışılıyor. Ayrıca açlık grevindeki tutsakların sağlık kontrollerinin de yapılmadığı tutsak aileleri tarafından gelen bilgiler arasında. Cezaevi yönetimi tarafından, tutsakların sağlık kontrolleri için revire çıkma şartı bahane edilerek, tutsakların sağlık kontrolleri yapılmıyor. Sağlık kontrolü için revire çıkma şartı tutsaklar tarafından reddedildiği ve bu yüzden sağlık kontrollerinin yapılmadığı gelen bilgiler arasında. Ayrıca tutsakların açlık grevi süresince almaları gereken vitaminler de, revirde doktora görünme şartı bahane edilerek yetkililer tarafından tutsaklara verilmiyor.
Avrupa genelinde de Abdullah Öcalan için açlık grevleri sürüyor
DTK Eşbaşkanı ve HDP milletvekili Leyla Güven’in 7 Kasım’da tecride karşı başlattığı açlık grevi Avrupa kıtasında bir çok şehirde yapılan destek eylemleri ile selamlandı. PKK önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için, Avrupa’nın bir çok ülkesinde başlatılan ve devam eden açlık grevi eylemleri hız kesmeden sürdürülüyor.
Açlık grevi eylemlerine başta Avrupa’da yaşayan Kürdistanlılar olmak üzere, bir çok yerli ve göçmen demokrat, devrimci, ilerici kurum ve örgütten destek geliyor. Avrupa’daki Kürt kurumlarının yöneticilerinden yapılan basın açıklamaları ile, Kürdistan’daki insan hakları ihlalleri ve PKK Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekilerek, Öcalan’ın ağırlaştırılmış tecrit koşullarında tutulduğu belirtiliyor. Leyla Güven’in öncülüğünde başlayan ve başta Kürdistan olmak üzere bütün dünyaya yayılan eyleme tam destek verilmesi gerektiği çağrısı yapılıyor.
Kaynak: Tutsaklar