Haber Merkezi |08.10.2018| Almanya’da son süreçte artan baskı politikalarına , ırkçılık ve insan haklarına yönelen haksızlıklara karşı Berlin’de bir yürüyüş organize ediliyor. Aylar öncesinden çalışmalarına başlanan yürüyüş ”Unteilbar” adı altında organize ediliyor. Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu (ATİF) , Yeni Kadın – Almanya ve Yeni Demokratik Gençlik – Almanya (YDG) konuya ilişkin ”Yükselen ırkçılığa, yeni polis yasalarına, temel haklara yönelik saldırılara karşı 13 EKİM’de BERLİN’e” başlığı altında ortak bir açıklama yapıldı.
Yapılan çağrı şu şekilde;
”Yükselen ırkçılığa, yeni polis yasalarına, temel haklara yönelik saldırılara karşı 13 EKİM’de BERLİN’e!
Özellikle son süreçlerde Avrupa çapında ırkçı ve faşizan anlayışların tırmanışa geçtiğine tanık olmaktayız. Öyle ki; bir süre önce suç olan faşizan ve yabancı düşmanı söylemler artık çok doğal bir şekilde kullanılmakta, toplumun önemli bir kesiminde kabul görmekte, destek almaktadır. Almanya’da göçmen kökenlilerin karıştığı kriminal olaylar bahane edilerek, göçmenler sokaklarda kovalanmakta, ırkçı gösteriler düzenlenmekte, bu gösterilerde Hitler selamları verilmekte ve tüm bu yaşananlar Anayasayı Koruma Örgütü başkanı tarafından bile normal, suç teşkil etmeyen olaylarmış gibi topluma lanse edilmektedir.
Avrupa genelinde yaşanan toplumsal ekonomik ve sosyal sorunların kaynağı, ırkçı politik oluşumlar tarafından göç politikaları ve Avrupa’ya gelen göçmenler gösterilmekte, böylelikle topluma yabancı düşmanı politikalar işlenmektedir. Buna basının da önemli katkısı bulunmaktadır.
Avrupa’ya yönelen göçü sınırlandırmak için bir yandan mülteci yasaları ağırlaştırılıp, sınır güvenlikleri yükseltilirken, bir yandan da Almanya’da olduğu gibi içte de yeni polis yasalarıyla temel haklara yönelik kısıtlama ve saldırılar üst boyuta tırmandırılmaktadır. Bu yeni yasalarla toplumun (göçmen ya da yerli ) tüm muhalif kesimleri kriminilize edilerek denetim ve baskı altına alınmak istenmektedir.
Emperyalist odakların bir fiil asıl pay sahibi oldukları savaş ortamlarından kaçarak, güvenli bir yaşam alanı bulmaya çalışan binlerce insan, henüz bu alanlara ulaşmadan okyanuslarda boğularak yaşamlarını yitirmektedir. Güvenli yaşam alanlarına ulaşabilenler ise, bin bir zorlukla karşılaşmakta, hor görülmekte, insanlık onurları ayaklar altına alınmaktadır. Bu büyük çoğunluğun göç yollarına düşmeleri ne kendi suçları, ne de seçimleridir. Bu tümüyle emperyalist-kapitalist sistemin kanla, yıkımla beslenme gerçekliğinin bir sonucudur.
Savaş ve saldırganlık harcamalarının artmasına karşılık eğitim, sağlık, konut hakkı gibi temel insani haklara ulaşım zorlaşmakta, kalite düşmektedir. Her geçen gün daha fazla insan sokaklarda yaşamak zorunda kalmakta ya da sağlıksız ortamlarda yaşamaya mahkum edilmektedir.
İnsanlık faşizmi ve ırkçılığı çok acı deneyimlerle yaşamıştır. Almanya’da bu acı deneyimleri yaşayan ve yaşatan ülkelerin ilk sıralarında yer almaktadır. Irkçı ve faşizan politik yönelimlerin geniş toplumsal kesimlere kan, yıkım ve göz yaşından başka verecek hiçbir şeyi yoktur.
Bizler, insanlığın büyük kesimlerini oluşturanlar olarak faşist, ırkçı, göçmen karşıtı, Yahudi düşmanı, emek düşmanı, zenginden yana politik yönelimlerin yanında değil, karşısındayız. Büyük çoğunluk olarak bu politikalara dur demek için 13 EKİM’de On binler olup BERLİN’e akacağız. Özellikle tüm göçmen halkımızı BERLİN’e emeğe ve insanlık onuruna sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu (ATİF)
Yeni Demakrat Gençlik (YDG) – Almanya
Yeni Kadın – Almanya
Kaynak: Avrupa