VİYANA |25.09.2017| Genel Seçimlerde; Burjuva Partilerin Seçim Aldatmacasına, Sosyal Hak Gasplarına, İşsizliğe, Irkçılığa ve Yeni Devlet Paketine Karşı Alternatif Ol!
İktidardaki koalisyon hükümeti partilerin yönetememe krizinden doğan sorunların çözülememesinden dolayı Avusturya halkı 15 Ekim’de erken seçim için tekrar sandık başına gitmek zorunda bırakıldı. Son genel seçimlerde halkın cogunlugunu vaat ettikleri yalanlarla bir şekilde kendilerini desteklemesini sağlayan koalisyon hükümeti (SPÖ-ÖVP) kurulduktan sonra aldıkları kararlar ve uyguladıkları politik pratikleriyle seçimlerdeki söylemlerinin nasıl birer yalandan ibaret olduğunu ispatladılar. Seçim süreçlerinde sosyal adalet, eşit dağılım, işsizliğe karşı mücadele, istihdam yaratma, göçmenlere daha fazla haklar politikalarından bahsedenlerin; seçimlerden hemen sonra nasıl da Emperyalist politikaları uygulamaya koyduklarını hep birlikte gördük ve yaşadık.
Avusturya’da yaşanan kriz ve bunun sonuçlarından sorumlu olanlar, kendilerini aklamak ve emekçi kitleleri tekrardan kandırmak icin, onların omuzlarına daha ağır vergi, hak gaspları, sömürü yüklemek için yeniden güven tazelemek istemekteler. Birbirlerinden farkı bulunmayan burjuva partilerinin, halkın karşısına çıktıklarında her türlü yalan ve demagojilerle kitleleri nasıl da aldattıkları ortadadır.
Bugüne kadar uygulanan politikalar ve bu politikaların sonuçları doğru okunduğunda önümüzdeki sürecin aynı politik yönelimlerle devam edeceği, hatta daha da sertleştirilen yeni sömürü ve baskı yasalarıyla devam edeceğini göstermektedir. Yoksullaşmanın, fakirleşmenin, işçi ücretlerindeki düşüşlerin, 12 saat çalışma günü paketi kitlelerin ezici çoğunluğunun gelecekleri hakkında şüpheli ve tedirgin olmalarını getirmektedir. Bugün gelinen aşamada kitlelerde kabul gören anlayış iktidarda kim olursa olsun, yapılanlar büyük sermaye çevrelerine tam bir teslimiyetten ibarettir. Emeklilik, vergi reformu, eğitimin özelleştirilmesi, iç güvenlik yasaları, 12 saatlik iş günü uygulamaları, göçmenlere ve mültecilere yönelik ırkçı ve faşist yasal düzenlemeler gibi birçok uygulama işçi sınıfı ve emekçilerin aleyhine gerçekleştirildi. Özelde ırkçı partiler göçmen ve mülteciler üzerinde ırkçı ve faşist söylemleriyle kitlelerde oy toplamaya ve onları kendi politikalarının bir parçası yapmaya, yerli ve yabancı ayrımı söylemleriyle tüm kötülüklerin yabancılardan kaynaklı olduğunu propaganda etmeye çalışmaktalar. Bu aldatmacaya dur demek bizlerin kendi ellerimizdedir. Bu oyunların parçası olmayalım.
Seçimlerde alternatifimiz; halkların kardeşliği ve enternasyonal dayanışma üzerine kurulan politikalardır. Biz emperyalist savaşlara ve işgallere, neo-liberal politikalara, özelleştirmelere, göçmenlere yönelik yapılan anti-demokratik uygulamalara, demokratik haklarımızı rafa kaldıran ‘anti terör’ yasalarına, sosyal haklarımızın kısıtlanmasına, cinsiyet ayrımcılığına karşı olduğumuzu açık ilan ediyoruz. Önümüzdeki genel seçimlerde önemli eleştirilerimizle birlikte esasta Viyana ve Yukarı Avusturya dışındaki eyaletlerde Berivan Aslan`ı tercihli oylarla desteklemeyi taktik anlamda doğru bulmaktayız. Berivan Aslan bir çok önemli gelişmeye ilişkin olarak antifaşist bir duruş ve pozisyon almıştır ve göçmen emekçilerin politik ve sosyal hakları için parlamento alanında mücadele etmiştir. Toplumsal eşitsizlik ve kapitalizm eleştirisi noktasında daha da edilgen kalmış olması olumsuz bir durumken, türk devletinin faşist ve gerici saldırılarına ve dümenindeki AKP`ye karşı bir konumlanma ve duruş içerisinde olmuştur. Aday olduğu parti olan yeşillerin neo-liberal ve gerici pratiğine rağmen Berivan Aslan`nın parlamentoda bulunması gerekli bir durumdur. Bu durumun yanısıra Linz ve Viyana´da SLP´nin oylarla desteklenmesini doğru bir adım olarak görmekteyiz. SLP (Sozialistische Linkspartei) geçmiş yıllarda „Linke Liste“ olarak bizimde içerisinde olduğumuz seçim platformunun bir bileşen örgütü olarak yer aldı. Antifaşist tutumu ve bir dizi toplumsal soruna ilişkin antikapitalist tutumu destek gerekçemiz halindedir. SLP`nin desteklenmesi objektiv olarak parlamentoya dönük bir yaklaşım olarak ele alınamaz. Ancak seçimler döneminde işçi ve emekçilerin antikapitalist mücadeleyle birleştirebilmenin taktik önemi ve gereksinimi temelinde desteklenmesi, anti-emperyalist ve anti-faşist politik yaklaşımımızın bir ifadesi halindedir.
Kaynak: Avrupa