ADHK (Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu), Münihte TKP/ML davasından yargılanan 10 devrimci komüniste sahip çıkmak ve dayanışmak amacıyla, devrimci siper yoldaşlığının güzel bir örneği olarak 19 Aralık Pazartesi günü saat 11.00 de Münih mahkemesi önünde “19 Aralık Katliamını Unutmadık, Unutturmayacağız! ATiK Aktivistlerine ve Tüm Politik Tutsaklara Özgürlük!”
şiarıyla bir Miting düzenleyeceğini açıkladı. Açıklamanın tam metnini yayınlıyoruz. (AHM)
19 Aralık Katliamını Unutmadık, Unutturmayacağız! ATİK Aktivistlerine ve Tüm Politik Tutsaklara Özgürlük!
19 Aralık katliamı ve buna karşı gösterilen görkemli direnişin yeni bir yıl dönümünün yaklaştığı bugünlerde, dün Türkiye-Kuzey Kurdistan hapishanelerinde birlikte omuz omuza direndiğimiz ATİK’li 10 devrimcinin 19 Aralık 2016 tarihininde Münih’te yapılacak olan mahkemelerine katılarak, onlarla geçmişte ördüğümüz siper yoldaşlığını, yeniden örmek ve güncellemek üzere karşılamaya hazırlanıyoruz.
ADHK (05-12-2016) 19 Aralık 2000 tarihinde, Türkiye-Kuzey Kürdistan’da bulunan 28 hapishaneye eşzamanlı ve eşgüdümlü gercekleştirilen operasyon sonucu, 30 devrimci tutsak kalleşce katledildi. 30 devrimciyi katleden faşizm, bu operasyonun adına da “Hayata Dönüş” dedi. Bundan kastettikleri, teslim almak, yola getirmek ve biat ettirmekti. Ama başaramadılar!
Her hapishane, direnişin teslim olmayan birer onur siperi haline geldi. Tarih bir kez daha, ezilen halkların çocuklarının kanlarıyla yazıldı. Orada, katliamın vahşiliğiyle birlikte, gözü dönmüş faşist zulmün saldırganlığı da, halka, devrime ve ideolojik politik ilkelerine bağlı devrimci tutsakların direnişi de zirve yaptı. Devrimci tutsaklar teslimiyeti dayatan faşist zulme, direnişin doruklarından kahramanca cevap verdiler.
Faşist Türk devletine “F Tipi” aklı ve silahı ihraç ederek, devrimcilerin teslim alınması stratejisini sunan batılı emperyalist efendiler, uşaklarının her türlü zulmüne boyun eğmeyerek, bu stratejiyi boşa çıkartan devrimcileri bu kez de emeperyalist-kapitalist Alman devletinin mahkemelerinde tam 3 yıldır sınamaya calışıyorlar.
MÜSLÜM ELMA, SEYİT ALİ UĞUR, HAYDAR BERN, ERHAN AKTÜRK, MUSA DEMİR, BANU BÜYÜKAVCI, SİNAN AYDIN, SAMİ SOLMAZ, MEHMET YEŞİLÇALI ve DENİZ PEKTAŞ 3 yıldır Alman Emperyalizminin adaletsizliğiyle cezalandırılıyor.
Onların şahsında yargılanmak istenenin tüm devrimciler olduğunu iyi bilen tutsak 10 ATİK’li devrimci, kendilerine isnad edilen tüm suçlamalara cevaben, devrimciliğin haklı ve onurlu öfkesiyle, faşizme ve emperyalizme karşı direnen bir devrimciliğin suç olmadığını, kriminalize edilerek itibarsızlaştırılamayacağını ve yargılanamayacağını haykırarak, onları yargılayanları yargılayan bir devrimci iddianameyi tarihe yazmışlardır.
Evet yargılanması gerekenler faşizme, emperyalizme ve dünya gericiliğine karşı direnen devrimciler değil, dünya halkarını savaşlarla katliamlardan geçiren, sürgün yollarında toplu katliamların yaşandığı göçmen trajedilerinden sorumlu olan, eli kanlı tekelci diktatörlükler ve emperyalizmin insanlık tarihine yazılan suçlarıdır.
Yargılanması gerekenler, DAİŞ denilen şeriatçı faşist katilleri besleyip büyüten, işbirlikçisi Erdoğan eliyle sınırları açtıran, Orta Doğu’da ve Avrupa metropollerinde masum insanların bombalarla parçalanmasında politik sorumluluğu olan, işbirlikçileri ve efendileriyle tüm egemen sınıf bloğudur.
Bu bilinç temelinde 19 Aralık 2000 tarihinde emperyalizm destekli, Faşist Türk Devleti egemenleri eliyle gercekleştirilen katliama karşı öfkemizi kuşanıyor, bu sürecin direniş saflarında alnının akıyla sınavını vermiş ATİK’li devrimcilerle dayanışmayı güncel bir görev olarak önümüze koyuyoruz. Bu temelde, tüm duyarlı kişi ve kurumların da bu görevle karşı karşıya olduklarını hatırlatıyoruz.
Katliamın ortaklığında geçmişte birleşen, bugün “düşman kardeşler” rolüyle cilveleşen Alman ve Türk egemen sınıf güçlerine karşı, 19 Aralık 2016 duruşma gününde, mahkeme önünü birleşik öfkemizin siperleri olarak tutmalıyız. 19 Aralık 2000’de yükseltilerek, direnişin doruklarında bayraklaştırılarak bize devredilen dayanışmayı ve siper yoldaşlığını kıymetli bir miras olarak sahiplenelim.
Unutmayalım, tüm saldırılarla eskitilmeye ve unutturulmaya çalışılan dünya halklarının özgürlük ve sosyalizm geleceği için direnen ve savaşanların siper yoldaşlığı, tarihin pırlantası olarak dayanışmanın ellerinde yeniden parlatılacak ve baskının ve zulmün olduğu her yerde birleşik direnişin surları yüreklerimizle örülecektir.
Türkiye-Kuzey Kürdistan hapishanelerinde kurşunların, bombaların ve faşist çakal sürülerinin üzerine yürüyen ölümsüz yoldaşlarımızın güne vasiyeti budur.
Bu temelde 19 Aralık’ta ölümsüzleşen devrimci tutsakları, eylemine ve anılarına pratikte bağlılığın devrimci sorumluluğuyla bir kez daha anıyor ve bu bilinçle 19 Aralık katliamının yıl dönümünde, 19 Aralık 2016 günü Münih’te görülecek olan ATIK’li 10 devrimcinin mahkemesine duyarlı herkesi katılmaya, mücadelelerine güç ve omuz vermeye davet ediyoruz.
19 Aralık Katliamını Unutmadık, Unutturmayacağız!
ATİK Aktivistlerine ve Tüm Politik Tutsaklara Özgürlük!
Devrimcilik Suç Değildir, Yargılanamaz !
Yaşasın Devrimci Siper Yoldaşlığı !
Miting:
Tarih: 19 Aralık 2016 (Pazartesi)
Saat: 11.00
Yer: Oberlandesgericht
Nymphenburger Strasse 16
80335 München
ADHK (Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu)
Kaynak: atik-dayanisma