NÜRNBERG| 25.12.2023| Avrupa Demokratik Güç Birliği Nürnberg bileşenleri Aralık ayında yaşanan katliamları protesto etmek ve bu katliamlarda hayatını kaybedenleri anmak için bir etkinlik gerçekleştirdi. “Aralık Katliamlarını Unutma Unutturma” şiarıyla organize edilen etkinlikte Maraş, 19 Aralık ve Roboski katliamları canlı tanıklarıyla ayrıntılı olarak anlatıldı. Açılış ve saygı duruşundan sonra her üç katliamın içeriğine ilişkin hazırlanan sinevizyon gösterimi yapıldı.
Yapılan panelde ilk söz hakkını alan 19 Aralık Katliamının canlı tanığı Ahmet Şahin, katliamın öncesi ve sonrasına ilişkin değerlendirmeler yaptı. Şahin devamla, “19 Aralık Katliamı, 2000 yılının 19 Aralık günü sabah 04 civarında Türkiye’nin birçok hapishanesine devlet güçleri tarafından yapılan saldırı sonucu 29 devrimcinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Ve o günden beri;
“Bu katliamın yaşanmasında sorumluluğu olan tüm faillerin yargılanması ve adaletin sağlanmasını,
-Ağır tecrit ve izolasyon uygulamalarına son verilerek F Tipi, Yüksek Güvenlikli, S Tipi ve Y Tipi Hapishanelerin kapatılmasını,
-Mahpusların tahliyelerini engelleyen İdare ve Gözlem Kurullarının kaldırılmasını,
-İşkence ve kötü muamelelere son verilerek, sorumlu olanlar hakkında etkin soruşturmalar açılmasını,
-mahpusların adil yargılanma, sağlık hizmetlerine erişim, yeterli beslenme, hijyen koşullarına, kültürel ve sosyal haklara, avukatları ve aileleriyle görüşebilme haklarına erişiminin ayrımsız bir şekilde sağlanmasını,
-Hapishanede yaşamını devam ettiremeyecek kadar ağır hasta, engelli ve ileri yaşta olan mahpusların tahliyelerinin sağlanmasını talep ettik.
Bugüne kadar, Kimyasal gazların kullanıldığı ve dehşetin yaşatıldığı bu katliamın ne sorumluları ne de failleri yargılanabildi. Açılan davalar engellendi. Kullanılan kimyasal gazın niteliğinin araştırılma talepleri sonuçsuz kaldı. İnsan yaşamını korumak zorunda olan devlet, bu yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi bizzat katliamın sorumlusu olduğunu pratiğiyle ispatladı. Aradan geçen 23 yılda tecridin daha da derinleştirildiğine ve hapishanelerdeki hak ihlallerinin giderek, arttığına tanık oluyoruz. S ve Y Tipi gibi yeni hapishaneleriyle tecrit sisteminin tutsaklar üzerinde hem fiziksel hem de zihinsel tahribata yol açtığını görüyoruz. Tecridin en ağır halinin uygulandığı 14 F Tipi, 7 S Tipi, 22 Yüksek Güvenlikli ve 14 Y Tipi hapishanesi ile tutsakların ağır bir izolasyona tabi tutulduğunu görüyoruz. Özellikle yüksek güvenlikli hapishanelerde tutsaklar çok zor şartlarda yaşamaya çalışıyor.
Yapılan hak ihlallerine, tecride, izolasyona karşı mahpuslar tarafından açlık grevleri yapılmaya devam ediyor. 27 Kasım’dan itibaren en az 100 cezaevinde PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması nedeniyle başlatılan açlık grevleri devam ediyor. Yapılan açlık grevlerine tüm devrimci-demokrat kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz” diyerek sözlerini bitirdi.
Sonrasında söz alan HDP eski Milletvekili Ferhat Encü, Roboski katliamında ailesi ve akrabalarından 18 gencin katledildiğini açıkladı. “Katliamın sorumluları hakkında somut adımlar atılmadı ve adalet arayışımız hâlâ sürüyor” dedi.
Bu tür acıları yaşamamak için halkın örgütlülüğünü güçlendirmesi gerektiğini söyleyen Encü, “demokratik siyasetin ve gerçek barışın önündeki engelleri kaldırıncaya kadar mücadelemiz sürecek ” diyerek konuşmasını bitirdi.
Maraş katliamının canlı tanığı olan Ozan Velican, katliamın içeriğine ilişkin bilgilendirme yaptıktan sonra söylediği ağıtlarla acısını dile getirdi.
Yaklaşık iki saat süren etkinlik önümüzdeki etkinliklerin çağrısıyla sona erdi.
Kaynak: Avrupa