Almanya yeni mülteciler yasasıyla temel haklara yönelik saldırılarına bir yenisini daha ekledi. Mülteciler yasasında yapılan yeni değişikliklerle birlikte, uzun yıllardır temel hak ve özgürlüklere yönelik yapılan saldırılara bir yenisini daha ekledi. Dünyada 100 milyonu aşkın insanın yaşadığı ülkeyi; bölgesel savaşlar, iklim değişikliği sonucu oluşan kuraklık, yer altı ve yer üstü ülke zenginliklerinin eşitsiz paylaşımından kaynaklı terk etmek zorunda kaldığı bu süreçte, Almanya’da mültecilik hakkının sınırlandırılması, insan hakları ihlalidir, kabul edilemez. Yeni düzenlemedeki amaç; gelen mültecilerin sayısını sınırlamak, mali desteği kısmak, sınır dışı edilmeyi basitleştirmek, mültecileri üçüncü bir ülkeye sınır dışı etmenin yasal koşullarını oluşturmak, devrimci mücadeleye katılanların iltica hakkını ret edip, hakkında takibat başlatmak. Ayrıca mültecilerin yaşadıkları sağlık sorunlarından kaynaklı tedavi haklarının kısıtlanması başta olmak üzere, birçok bireysel haklarının da kısıtlanmasını birlikte getirmektedir.
Mülteciler kırminalize ediliyor
Mültecilere yönelik yeni yasal düzenlemeyle birlikte, devrimci faaliyetlerinden kaynaklı geldiği ülkede takibata uğramış, uzun yıllar hapishanede kalmış, işkence görmüş insanlar iltica başvurusu yaptıktan sonra hakkında, Almanya ceza yasasının 129. paragrafının a-b bendini dayanak yapılarak koşuşturma açılabilinecektir. Almanya başbakanı Olaf Scholz “kırminal örgütlere üye olan yabancıların haklarında yargılama olmadan sınır dışı edilmesi önemlidir” diyerek, devrimci örgütlerde faaliyet yürüten insanların sınır dışı edilmesini basitleştirilmektedir. Eğer geldikleri ülkelere gönderilemeyecekse, üçüncü bir ülkeye gönderilmesi de yasal hale getirilmiştir aynı zamanda. Almanya içişleri bakanı Faeser “Özellikle suçluları ve tehdit oluşturan kişileri daha hızlı bir şekilde sınır dışı etmek benim için önemlidir. Bu, özellikle daha kararlı bir şekilde mücadele edeceğimiz organize suçlar için geçerlidir” diyerek, devrimci ilericilere yönelik saldırıların gelecek dönem daha da yoğunlaşacağına işaret etmektedir.
İlticası ret edilenlerin sınır dışı edilmesi basitleştiriliyor
Yeni yasal düzenlemeyle birlikte, geldiği ülkede hakkında soruşturma olan ve hattı tutuklama kararı olan mültecilerin sınır dışı edilmesi daha da kolaylaştırılmaktadır. Geldiği ülkeye gönderilemeyecek mültecinin, bu yeni yasal düzenlemeyle üçüncü bir ülkeye gönderilmesi mümkün hale getirilmiştir. Faeser “Almanya’da kalma hakkı olmayan kişilerin ülkemizi daha hızlı tek etmesini sağlayacağız” sözü yasanın içeriğinin nasıl olacağını göstermektedir. Hakkında sınır dışı kararı vermiş ve Duldung (Müsamaha) belgesiyle kalan mültecilerin kendilerine haber verilmeden yaşam alanlarına ansızın baskın yapılarak tutuklanıp sınır dışı yapılacaktır. Ayrıca Almanya’ya gelen mültecilerin iltica başvuruları altı ay içinde sonuçlandırılıp, kabul edilmemesi halinde hemen sınır dışı edilecektir. Bununla birlikte ilticacılara verilen mali destek kısıtlanacak ve verilen destekte kart karşılığında olacak. Mültecilere verilen kartlara her ay belirli bir miktar para yatırılacak ve bununla sadece alışveriş yapılabilecek, para olarak bankalarda alınamayacak.
“Siz ülkemizde olduğunuz için biz buradayız”
Bir mültecinin “siz ülkemizde olduğunuz için biz buradayız” sözü, insanların Avrupa ülkelerine gelmelerinin nedenini çok iyi bir şekilde anlatmaktadır. Milyonlarca insan emperyalist ülkelerin yürüttükleri bölgesel savaşlardan kaynaklı ülkelerini işgal etmesinden dolayı ülkelerini terk etmek zorunda kalmaktadır. Resmi yollardan gelemedikleri için, insanlar kaçak yollarda hayatları pahasına ve yüksek ücretler ödeyerek Avrupa ülkelerine gelmektedir. Göç yollarında her yıl binlerce insan hayatını kaybetmektedir. Geldikleri ülkelerde de ayrımcılıkla ve ırkçılıkla karşı karşıya kalmaktadırlar. Almanya’da binlerce insan en ağır, güvencesiz işlerde çalıştırılmakta ve ucuz iş gücü olarak kullanılmaktadır.
Mültecilik Hakkı İnsan Hakkıdır
ATİF (Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu) olarak, mültecilere yönelik yeni düzenlemelerin; ırkçı, ayrımcı ve faşizan içerikli olduğunu belirtir, mültecilik hakkının insan hakkı olduğunu ve tüm demokratik güçleri bu yeni düzenlemeye karşı ortak mücadele etmeye çağırıyoruz!
Kaynak: Avrupa