20 Yılı aşkın bir süredir Batı Avrupa’da Göçmen İşçi ve Emekçilerin hakları için mücadele eden Konfederasyonumuz ATİK yeni bir operasyonla karşı karşıyadır. 15 Nisan akşamı Karlsruhe Alman Federal Başsavcılığı ve İsviçre Polisinin eşzamanlı düzenledikleri operasyonla 8 Üyemiz gözaltına alınmış ve ardından bugün çıkarıldıkları mahkemede tutuklanarak cezaevine konulmuştur. Savcılık üyelerimizi, Türkiyeli Devrimci Örgütlerden TKP/ML’ye üyelik iddasıyla 129 a/b maddesine istinaden tutuklamıştır. Operasyona katılan terörle mücadele komandoları üyelerimizin evlerine cam ve kapıları kırarak girmiş,gözaltı esnasında adeta terör estirmişlerdir.
ATİK olarak biliyoruzki varlığımız dostu mutlu, düşmanı rahatsız etmektedir.Tarihimiz, üyelerimize / çalışmalarımıza dönük benzer saldırılarla dolu olması bunun ispatıdır. Bu son saldırı da vermiş olduğumuz ‘rahatsızlığın’ bir sonucu olduğundan eminiz. Peki ATİK kimleri rahatsız etti? Bu sorunun cevabını bulmak için son dönem yürütmekte olduğumuz faaliyetlerimizi hatırlamak yeterli olacaktır..Kobane Direnişiyle dayanışma, Irkçı Pegida karşıtı eylemler, HDP Seçim çalışmaları ve Ermeni Soykırımının 100.yılı gibi merkezi kampanya ve çalışmalarımızın ana hattı oluşturduğu süreç, gerek Almanya gerekse İsviçre gibi Irkçılığın devlet politikası olduğu Kapitalistleri rahatsız ettiği aşikardır. Öyleki bir yandan ırkçı Pegida Örgütü için kınama açıklamaları yapan Alman Siyaseti diğer yandan daha geçen hafta Frankfurt’ta yapılan Pegida karşıtı eylemde olduğu gibi aktivistlerimiz özel hedef seçerek polislerine ağır bir şekilde dövdürtebiliyor. Avrupalı kapitalistlerin bu iki yüzlü poltikaları, demokrasiden yana olan biz ve dost demokrat kurumların yakınen bildikleri bir gerçektir.
Bu anlamıyla ATİK’e dönük gerçekleşen bu operasyon her ne kadar ‘özel’ görünsede aslında Avrupa’da yükselen muhalefete destek sunan tüm dost kurum ve örgütlenmeleri hedefleyen iki yüzlü genel bir politikadır.Bu ve benzeri saldırıların altında yatan gerçek işte tamda budur.Bir yandan dünyaya insan hakları satmaya çalışan Avrupa kapitalist devletleri,diğer yandan kendi içlerindeki en küçük muhalefeti baskılamak yoketmek istemektedir.
ATİK olarak bugünden itibaren mücadelemize daha sıkı sarılacak,yapamadıklarımızı yapacak ve sesimizi daha gür çıkaracağız. Çünkü biliyoruzki onlar için esas tehlike daha güçlü olmamızdır.
Konfederasyonumuza geliştirilen bu operasyonu kınarken tüm devrimci demokrat kurum ve kamuoyunu, kurumumuzu sahiplenmeye çağırıyoruz. ATİK’le birlikte olmaya, daha güçlü karşı koyuşları birlikte yaratmaya çağırıyoruz.
BİRLİK MÜCADELE ZAFER!
GÖZALTILAR, TUTUKLAMALAR, BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ!
ATİK 23. Dönem Genel Konseyi
17 Nisan 2015