UPOTUDAK online Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Komitesi
14 Nisan günü, Almanya’nın Hildesheim kentine bağlı Einbeck kasabasında bir kadın daha en güvenli yer diye bilinen evinde eşi tarafından katledildi…
Basına yansıyan şekliyle; gece yarısı evde alkol aldıktan sonra ruhsatsız silahını temizlemeye başlayan Cemal Akıncı’nın (48) parmağının tetiğe dokunmasıyla mermi, o sırada kucağındaki çocuğunu yatağına götürmekte olan eşi Besma Akıncı’ya (27) isabet eder ve Besma anında yaşamını yitirir. Cemal Akıncı acil servis hattı üzerinden aradığı itfaiyeyie, “eşimi kurşunlayarak öldürdüm zannediyorum” demiş. Olay yerine gelen polis ekiplerince emniyete götürülen zanlı Cemal Akıncı, verdiği ifadede “suç eylemini alkolün aşırı etkisindeyken gerçekleştirdiğini, bile isteye yapmadığını, kaza olduğunu ve çok üzgün olduğunu” söylmiş. Zanlı verdiği ifade üzerine savcılığın talimatıyla 15 Nisan Çarşamba günü, yani olayın hemen ertesi günü serbest bırakıldı.
Bazı tanıkların söylemlerine göre, Besma eşinden şiddet gördüğünü daha önce yer yer bazı yakınlarına söylese de, “aile içi mesele” düşüncesiyle Besma’nın dillendirdikleri üzerinde pek durulmamış… Olayın yaşandığı akşam da eşler arasında bir tartışma yaşandığı yine bazı tanıklar tarafından konuşulmakta…
Göttingen Savcılığı’nın açıklamasına göre, olayın kasıtlı bir cinayet mi yoksa bir kaza mı olduğu yönündeki soruşturma sürüyor.
Erkek Adalet Değil, Gerçek Adalet
Kadına yönelik her türlü şiddet, en fazla evlerde ve en yakınları olan erkekler tarafından gerçekleştirildiğinden, evler aslında kadınlar için hiçbir zaman sanıldığı gibi güvenli yerler olmadı… Kovid 19 pandemisi sürecinde “Evde Kal” çağrısıyla eve kapanan kadınlar ve çocuklar, kendilerine şiddet uygulayan, istismar eden erkeklerle dört duvar arasına sıkışıp kaldı… Dolayısıyla kadına yönelik şiddet, kadın katliamları ve çocuk istismarı bütün dünyada arttı… Bu durum, hükümetlerin resmi makamlarınca da açıklanmakta, şiddti önlemek için bütçeler ayrılmakta, sözde “tedbirler” alınmakta… Ama Hildesheim örneğinde olduğu gibi gerçek adalet değil, ataerkil adalet geçerli olduğu sürece, kadın katliamlarına ve şiddete yönelik alınan önlemler hiçbir zaman gerçekçi olmayacaktır…
Kadın Dayanışması Yaşatır, Kadınlar Birlikte Güçlü;
Yeni Kadın olarak; yaşam alanlarımızı daraltan, nasıl yaşayıp ne zaman öleceğimize karar veren erkek egemen sisteme karşı Besma’nın sesi soluğu olup, Besma için adalet yerini bulana kadar sürecin takipçileri olacağız…
Besma’yı katledip sonra da sarhoşluğun arkasına gizlenen Cemal Akıncı isimli şahsın tutuklanıp, sorgusunun çok hızlı bir şekilde yapılarak “sarhoştum”, “üzgünüm” gibi ifadelerin, hafifletici sebepler olarak görülmemesini, en ağır cezayla cezalandırılmasını talep ediyoruz.
Kadın kırımına (feminicide) karşı bir kez daha Besma Akıncı için haykırıyoruz:
Bir Kişi Daha Eksilmeyeceğiz!
Kadın Dayanışması Yaşatır!
Kadınlar Birlikte Güçlü!
Kaynak: Avrupa
