H.Merkezi|19.03.2020| Münih komünistler davasında mahkeme heyetin corona virüsüne rağmen duruşmaları iptal etmemeleri üzerine avukatlar ortak bir açıklama yayımladı. “tkpml-prozess-129b” adlı internet sitesinde yayımlanan açıklamanın tamamını paylaşıyoruz:
CORONA SALGININA RAĞMEN DURUŞMA TARİHLERİNDE SORUMSUZCA DİRETİLİYOR
Tartışmalı “Münih Komünistler Davası”nda dava katılımcıları ve kamu tehlikeye atılmakta. Davada, aralarında Nürnbergli bir doktor çiftin de yer aldığı on kişi 2016 Haziranı’ndan bu yana, Türkiye Komünist Partisi/ML (TKP/ML) üyesi oldukları iddiasıyla, yurtdışındaki bir terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla yargılanmakta. Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinin yetkili Devlet Koruma Dairesi, Corona salgınına rağmen, Federal Almanya’nın dört bir yanından gelen 50’den fazla kişinin katılımıyla gerçekleşen bu kitlesel davayı kısa bir süreliğine olsun durdurmak istemiyor.
Bu karar, risk gruplarından çok sayıda kişiyi hastalığa yakalanma tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor ve katılımcıların katetmesi gereken uzun mesafeler yüzünden yeni ve kontrol edilemez enfeksiyon zincirlerinin oluşması tehlikesini doğuruyor. Oysa tam da bu tehlikenin önüne geçmek için neredeyse tüm ülkede -büyük ekonomik kayıplarla- yaşam durmuş durumda. Mahkeme böylelikle, salgının önüne geçilerek halk sağlığının ve yaşamının korunması için eyalet yönetiminin ve federal hükümetin başvurduğu tüm önlemleri göz ardı ediyor.
Dolayısıyla savunma, davanın mevcut durumda sürdürülmesini sorumsuzluk olarak görüyor:
– Duruşmalar Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinin 101 numaralı salonunda gerçekleştiriliyor. Tercümanlar ve güvenlik görevlileri de hesaba katıldığında, dava nedeniyle 56’dan fazla kişi düzenli olarak küçük bir mekanda bir araya geliyor.
– On sanığın, yirmi savunma avukatının ve on itimat tercümanının büyük bölümü, duruşma günleri tren ya da uçakla Almanya’nın dört bir yanından geliyor. (Sayılar şu şekilde: 1 kişi Münih’te tutuklu, 8 NRW, 7 Hessen, 6 Nürnberg, 6 Berlin, 6 Baden-Württemberg, 1 Schleswig-Holstein, 1 Hamburg, 3 yurtdışı).
– Sanıkların üçü yurtdışından gelmek zorunda (İsviçre, Lichtenstein ve Fransa).
– Sanıkların ve avukatların bir bölümü, COVID-19’a yakalanmaları halinde, yaşları ve geçmişte geçirdikleri ya da inanılmaz uzun yargılama süresinde ortaya çıkan -kimisi ağır- hastalıklar ya da artçıl etkileri nedeniyle (yüksek) risk grubunda yer alıyor.
– Mahkeme binasına girerken sanıkların üstü bir infaz memuru tarafından doğrudan fiziki temasla aranıyor.
– Duruşma, günde binden fazla kişinin girip çıktığı Münih Ceza Hukuku Merkezinde görülüyor.
16.03.2020 Pazartesi günü 7. Ceza Dairesi Başkanı Dr. Dauster’in 18 Mart 2020 tarihinde ve Paskalya nedeniyle verilen aranın öncesinde 23, 24, 30, 31 Mart 2020 ve 1 Nisan 2020 tarihlerinde duruşma yapılması kararı savunma avukatlarının eline geçti. Kararın gerekçesinde, “dava katılımcılarının Corona salgını nedeniyle girdikleri riskin devletin ceza yargılamasından menfaati, hızlandırma ilkesi ve sanıkların hızlı yargılanma hakkıyla” tartıldığı ifadesi yer alıyor. Ve çarşamba günü ve onu izleyen duruşmalara katılımın makul olduğu sonucuna ulaşıyor.
Ancak bu çaptaki bir davanın görülmesi makul değil, aksine sorumsuzcadır. Mahkeme, özellikle de, Federal Sağlık Bakanlığının bu tür yolcuları iki hafta karantinaya girmeye davet etmesine rağmen, Lichtenstein ve İsviçre’den yola çıkarak Avusturya üzerinden gelen sanıkları duruşmaya katılmaya zorlamasıyla kamu sağlığını tehlikeye atıyor.
Savunma avukatlarının, dava katılımcılarının Ceza Hukuku Merkezinde hastalığa yakalanma riskinin ne kadar yüksek olduğunu değerlendirmesi mümkün değil. Mahkeme başkanı 17.03.2020 tarihinde e-mail aracılığıyla, “Münih Nymphenburger Straße 16 numarada yer alan Ceza Hukuku Merkezi yakınlarında şüpheli bir vaka ortaya çıktığını”, onun dışında eline herhangi bir bilgi ulaşmadığını ve hastalığa yakalanma ihtimali olan avukatlara dair bir haber beklemediğini belirtti.
Söz konusu karar, enfeksiyon oranını azaltmak için büyük bir araya gelişlerden ve seyahat etmekten kaçınmak gerektiği yönündeki tüm tavsiyelere aykırıdır.
Mahkeme ayrıca, 16 Mart 2020 tarihinde aşağıdaki gerekçeyle Mart ayı sonuna dek duruşma yapılmayacağını açıklayan Bavyera Danıştayıyla da çelişmekte: “Böylece Bavyera Danıştayı kamu sektöründeki çabaları destekleyerek Corona virüsünün yayılmaya devam etmesinin geciktirilmesine katkı sunuyor. Bu önlem aynı zamanda mahkeme katılımcılarının yanında tüm mahkeme çalışanlarının korunmasına ve dolayısıyla Bavyera hukuk sisteminin işlerliğinin güvence altına alınmasına hizmet ediyor.”
Mahkeme başkanının sözde hastalığın yayılmasının önüne geçmek için yaptığı az sayıdaki öneri, örneğin tüm savunma avukatlarının ya da tercümanların duruşmaya gelmemesi ya da dava katılımcılarının -salonda uygulanması zor olan ve aralarındaki iletişimi engelleyen bir biçimde- birbirlerinden uzak oturması gibi öneriler, savunma hakkının kısıtlanması anlamına geliyor.
Mahkeme böylece, yargılamaya kısa bir süre için olsa ara vermek yerine, davayı artık çabucak sonuca ulaştırmak için
– dava katılımcılarının sağlığını riske etmeyi
– kamu sağlığını tehlikeye atmayı
– sanıkların haklarını kısıtlamayı göze alıyor.Ek: 17.03.2020 tarihli başkan hakim kararıyla mahkeme başkanı, bir sanığın ve görevli hakimlerden birinin hasta olması nedeniyle 18.03.2020 tarihindeki duruşmayı iptal etti. Mahkeme başkanı, söz konusu hakimle ilgili olarak, “betimlenen semptomlar ışığında Corona virüsü kaynaklı bir hastalık olasılık dışı,” yazdı. Ancak önümüzdeki haftaki duruşmalar, şu anda bildiğimiz kadarıyla, görülecek.
TKP-ML’ye üye olduğu iddia edilen kişilere karşı Münih Komünistler Davasındaki savunma avukatları
17.03.2020
Kaynak: Avrupa