UPOTUDAK online Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Komitesi
Thurhof ve İsviçre’deki tüm Mülteci kamplarında keyfi uygulamalara son!
Mülteciler, gelmiş oldukları ülkelerin travmalarını üzerlerinde henüz canlı yaşıyorken, dayatmalarla uygulanmaya konulmaya çalışılan keyfi yönetmelikler, kişiyi-kişilerin yaşamlarında yeni travmalar eklenmektedir.
Zihniyet aynı uygulamalar farklı
Bugün mültecilerin dünya genelinde karşılaştıkları sorunlar özgünlüklerde farklılıklar yaşasa da özünde aynı yerden beslenmektedir. Kapitalizmin yarattığı siyasi, ekonomik ve askeri sonuçlar 100. milyonlarca insanın yaşamlarını idame etmek için başka yere akmasına vesile olmaktadır.
Bugün güncel olması itibariyle Türkiye-Yunanistan sınırında yaşananlar bu sonuçların canlı somut örneklerinden biridir. Keza Afrika ülkelerinde mülteci kamplarında yaşananlar yine öyledir.
Lübnan, Bahreyn, Mısır da mültecilere reva görüşenler keza aynı zihniyetin ürünüdür.
Sudan’da BM denetiminde toplama kamplarında yaşananlar, Türkiye’deki mülteci yerleşim yerlerinde yaşananlar yine aynı.
İsiviçre’nin birçok kampında olduğu gibi, Thurhof’da uygulanmaya çalışılan yönetmelikler aynı zihniyetin, İsviçre coğrafyasında almış olduğu somut biçimdir.
Günlük meşguliyet adı altında tamamen keyfiyetçilik üzerinden oluşturulan bu konseptin fikri St.Gallen kantonunda uygulamaya çalışılması tesadüfü görülmemektedir. Hanau saldırısı sonrasında deşifre olan kimi ilişkilerde görüldü ki, İsviçre’de ulusal milliyetçi ve ırkçı kesimlere gizli destek ve faaliyetleri için alanlar açılıyor. Ulusal Milliyetçi ve oradan beslenen ırkçı, dıştalayıcı zihniyetin somut pratik örneği, Thurhof ortak yaşam kampında hayata geçirilmeye çalışılıyor.
Böyle bir kamp yürütmeliğinin zihniyeti kim-kimlerce kabul ettirildiği doğrusu bizlerinde merak konusudur. Bu vesileyle soruyu açıkça sormuş olalım.
Açıktır ’ki bu tarz uygulamalar ne ilktir ne de son olacak, zira bugün İsviçre’de birçok kamp ’ta böylesi uygulamalar söz konusu. 2000’li yılların başında kanton Appenzell’de benzer uygulamalar güçlü bir kamuoyu tepkisine dönüşmüştü. Aynı tepkiyi daha güçlü örgütlendireceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Çünkü bu gerici zihniyetin mağdurları bugün daha da artmıştır.
Sevgili İsviçre halkı
Mülteciler can güvenliği için bu ülkeye gelmektedirler. Bugün %1 oranında bir potansiyelinden bahsediyoruz. Medya üzerinden yanlış bilgilerle her gün bu potansiyele karşı antipati geliştirilmektedir. Irkçı zihniyet kendisini bu yalan yanlış bilgiler üzerinden var etmeye çalışıyor. Üzülerek belirtmeliyiz ki bazen karşılığını bulmuyor değil. Can güvenliğini sağlamak için İsviçre’de sığınma talebinde bulunanların ırkçı, faşist zihniyet tarafından tehlikeye sokuluyorsa, bu ülkenin can güvenliği tesis etmede güvenirliği tartışılır durumdadır.
İşte aynı zihniyet Thurhof ortak yaşam merkezinde keyfi uygulamalarla vukuu buluyor. Hep birlikte bu yanlış fikirlere ve uygulamalarına karşı çıkalım, zira benzer uygulamaların sizlerin hayatına girmesi pek uzak görünmemektedir.
Thurhof ortak yaşam merkezinde yaşayan mültecilerin Talepleri:
- Öncelikli olarak haksız yere sürgün edilen arkadaşlarımızın geri getirilmesi
- Zorunlu çalıştırmanın kaldırılması
- Eğer amaçları gerçekten günün içini doldurmaksa çocukların Real okula gönderilmesi.
- Gerçekçi meslek kurslarının açılması.
- Okul saatlerinin artırması.
- Ücretsiz temizlik işinin ise herkese eşit bir şekilde yaptırılması
Bu talepleri olduğu gibi benimsiyor ve sahipleniyoruz
İltica Kampları Çözüm Değildir!
İltica Kamplarında ’ki Keyfi Uygulamalara Son!
İltica Hakkı Yaşam Hakkıdır!
İDGB – İsviçre Demokratik Güç Birliği
Kaynak: Avrupa
