UPOTUDAK online Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Komitesi
DUİSBURG|19.06.2017|Açık lezbiyen kimliği ile Rojava’da savaşırken ölümsüzleşen MLKP’li savaşçı Hoffmann anısına düzenlenen İvana Hoffmann Festivali’nin üçüncüsü Duisburg’da gerçekleştirildi.
Rojava’da savaştığı sırada 2015 yılının Mart ayında ölümsüzleşen MLKP’li savaşçı İvana Hoffmann’ın arkadaşları tarafından anısına düzenlenen 3. İvana Hoffmann festivali birçok konuşmacının ve müzik grubunun katılımı ile gerçekleştirildi. Hoffmann’ın büyüdüğü Duisburg’da, yoldaşlarının kurduğu Ivana Hoffmann Dayanışma Komitesi çağrısı ile düzenlenen festival, merkez tren garı önünden başlayan yürüyüşle açıldı.
17-18 Haziran tarihlerinde gerçekleşen festivale eşcinsel savaşçı Hoffmann’ın annesi Michaela Hoffmann, HDP Milletvekilli Tuğba Hezer, Young Struggle, SKB, ATİK, Yeni Kadın, YDG, NAVDEM, MLPD/Rebell, Komünist İnşa, MLKP/KKÖ, Devrimci Gençlik Birliği, Köln Enternayonal Gençlik üyeleri katıldı.
Yeni Kadın: “Nuriye ve Semih yalnız değildir, birleşik direniş ile kazanacağız!”
Yeni Kadın yürüyüş öncesi yaptığı açıklamayla, KHK ile işlerinden atılan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın hala açlık grevinde olduğuna dikkat çekti. KHK’ler ile işlerinden atılan emekçilerin işe iadesinin istendiği açıklamada AKP hükümetinin her dönem çeşitli bahanelerle işçi ve emekçileri hedef aldığı belirtildi. Yeni Kadın açıklamasını “KHK’lara karşı açlık grevini başlatan ve cezaevinde onurlu direnişini sürdüren Gülmen ve Özakça’yı selamlıyoruz. Birleşik direniş ile kazanacağız. Nuriye ve Semih yalnız değildir” şeklinde bitirdi. Açıklamanın ardından yürüyüş başladı.
Festivalin açılışının gerçekleştirildiği yürüyüş boyunca “Jin, Jîyan, Azadî”, “İvana Hoffmann Aşkımızda Yaşıyor”, “Şehîd Namirin” ve “İvana Hoffmann Ölümsüzdür” sloganları atıldı. Yürüyüş’te Rojava’da ölümsüzleşen savaşçıların resimleri ile transfobik ve homofobik nefretin kurbanı olan Ahmet Yıldız, Figen ve Hande Kader’in fotoğrafları da taşındı.
Hezer: “Mutlaka kazanacağız!”
Festivalin yapılacağı alana gelen korteji eşcinsel savaşçı Hoffmann’ın annesi Michaela Hoffmann karşıladı. Kortejin alana varmasının ardından bir konuşma yapan Michaela Hoffmann “İvana birgün kapım çalındığında açmam gerektiğini söylemişti. Çünkü gelenlerin yoldaşları olacağını biliyor ve yalnız kalmayacağımı biliyordu” dedi.
Festivale katılan HDP milletvekili Tuğba Hezer ise sözlerine Hoffmann şahsında Rojava ve Kürdistan’da ölümsüzlüğe uğurlanan savaşçıları anarak başladı. “İvana ‘kapitalizmin barbarlığına daha fazla sessiz kalamam’ diyerek Rojava topraklarına gitti” diyen Hezer, kadınlar üzerindeki tahakküme dikkat çekerek „Rojava devrimi, üçüncü yolun mümkün olduğunu bizlere gösterdi. Rojava devrimi, kadın özgürlük mücadelesi bakımından da ayrıca önemli bir değerdir. Rojava’da açılan kapı hepimiz için bir ışıktır“ dedi. Türkiye’de artan baskılara ve tutuklamalara dikkat çeken Hezer, alınan kararların hukuksuz ve haksız olduğunu belirtirken “Bugün sistemin çemberi daralıyor. Bu sistem içerisinde mücadele edenler hapislere de atılsa biz geri adım atmadık. Mutlaka ama mutlaka da tümbu kirli anlaşmalara rağmen biz kazanacağız” dedi.
MLKP: “Yaşasın kadın devrimimiz!”
Eşcinsel savaşçı Hoffmann’ın büyük bir örnek olduğuna dikkat çeken MLKP yaptığı açıklamada “İvana hepimize umut oldu. Partimize bağlı KKÖ’nün kuruluş ilanından bir gün önce şehit düştü. İvana gibi emperyalizme ve faşizme hayır demeliyiz, yaşasın kadın devrimimiz!” dedi.
Hoffmann’ın verdiği mücadeleyi büyüteceklerini belirten MLKP herkesi devrimin safında yer alarak kapitalizme karşı savaşmaya çağırdı.
Festival alanına Rojava’da ölümsüzleşen savaşçıların resimleri ile transfobik ve homofobik nefretin kurbanlarının fotoğrafları asıldı ve gökkuşağı renklerinde süslendi. Rojavalı mültecilerin kurmuş olduğu Pel isimli müzik grubunun ardından sahneye Meksikalı göçmen bir sokak sanatçısı çiftin kurduğu Riosenti çıktı. La Liberta, Changoleon, Scastro, SKB Kadın Korosu, Awaza Amara festivalin ilk günü sahne alan gruplar arasındaydı.
“Rojava, savaşmak isteyen LGBTİ+’lara kucak açacaktır!”
Festivalin ikinci gününde ise katılımcılar ATİK’in Duisburg derneğinde bir araya geldi. LGBTİ+ mücadelesine ve İvana Hoffmann’ın hayatı üzerine bir panel gerçekleştirildi. İlk olarak konuşan Young Struggle temsilcisi Hoffmann’ı Rojava’ya götüren süreci anlattı.
Ardından söz alan Yeni Kadın’dan trans aktivist Ozan Uğur LGBTİ+’ların özgürlük mücadelesi tarihi ve örgütlenme pratiklerinden bahsetti. Hoffmann adına düzenlenen festivalde bulunmaktan onur duyduğunu belirten Uğur: “Bu ay aynı zamanda Stonewall İnn’de başlattığımız isyanın da yıl dönümü. Tüm dünyada Onur Haftası etkinlikleri gerçekleşiyor. Türkiye’de ise 2 yıldır Trans Onur Yürüyüşü ve LGBTİ+ Onur Yürüyüşü saldırı altında gerçekleşiyor. Polisin ve homofobik/transfobik T.C. devletinin yasaklarına rağmen LGBTİ+ hareketi ve kadın hareketi yaratıcı eylemlerle sokaklarda olmaya devam ediyor” dedi.
HDK-A’dan Levent Çakır ise LGBTİ+’ların devrimci hareketlerle ilişkilenme deneyimlerinden bahsederek “Devrimciler uzunca bir süre LGBTİ+’ların sorunlarını görmedi. Ancak devrimci hareketler içerisinde her zaman yer aldık. Hatta devrimcilerden gelen her bir adıma on adımla giderek karşılık verdik. Ancak son 10 yıldır ve özellikle Gezi’den sonra devrimci hareketlerde de bir açılma başladı. Bu açılma İvana yoldaşın gösterdiği cesaret ile de büyüyecektir. İvana yoldaş hepimize rehber olmuştur” dedi.
Son olarak söz alan Red London aktivisti enternasyonalist savaşçı ise Rojava’da enternasyonalist taburun örgütlenme pratiklerinden bahsetti. Kendisine yöneltilen bir soruya ise “Orada bir yaşam ve bir savaş var. Bugün bir LGBTİ+ örgütlülüğünden Rojava’da bahsetmek mümkün değil. Ancak bu orada LGBTİ+’ların yaşamadığı anlamına gelmiyor. Çeşitli zorluklar olsa da bugün Rojava, savaşmak isteyen, Işid vahşetine karşı yeni bir hayatı inşaa etmek isteyen LGBTİ+’ları kucaklayacaktır” dedi.
Panel soru cevap bölümü ile sona erdi.
Kaynak: Avrupa
